Sir Elton John, sanatın büyüsüne kapılarak 1991 yılında koleksiyon yapmaya başladı. İçgüdüleri ve tutkusu doğrultusunda oluşturduğu bu koleksiyon, resim, heykel, cam eserleri ve özellikle fotoğrafçılığa duyduğu ilgiyi yansıtan önemli eserlerden oluşuyor. Koleksiyonunda Nan Goldin, Tracey Emin ve Damien Hirst gibi çağdaş sanatçılara ait eserler bulunuyor.
Özellikle fotoğrafçılığa büyük bir tutkuyla bağlı olan sanatçı, yıllar içinde dünyanın en prestijli özel fotoğraf koleksiyonlarından birini oluşturdu. 1990’ların başında Los Angeles’taki bir galeride Herb Ritts, Horst P. Horst ve Irving Penn’in eserleriyle tanışması, bu ilgisini daha da derinleştirdi. Bugün Sir Elton John ve David Furnish Fotoğraf Koleksiyonu, Man Ray’in ikonik “Glass Tears” (1932) adlı eseri ve Robert Mapplethorpe’un nadir çiçek fotoğrafları gibi başyapıtlarla 7.000’den fazla eseri içeriyor.
John’un koleksiyon tutkusu, yalnızca eser edinmekle sınırlı kalmadı; aynı zamanda sanat dünyasındaki akımları takip ederek seçkisini rafine etti. 1993’te Man Ray’in “Glass Tears” fotoğrafını 193.895 dolara satın alarak, o dönemde bir fotoğraf için ödenen en yüksek fiyatlardan birine imza attı. Koleksiyon, 2000 yılında Atlanta’daki High Museum of Art’ta düzenlenen “Chorus of Light” ve 2016-17’de Londra’daki Tate Modern’de sergilenen “The Radical Eye” gibi büyük sergilerle sanatseverlere sunuldu. 2024’te ise Victoria and Albert Müzesi’nde düzenlenen “Fragile Beauty” sergisinde koleksiyondan 300’den fazla eser yer aldı.

Fotoğraf koleksiyonunun en dikkat çeken parçalarından biri, Avedon’un ikonik “Dovima with Elephants” (1955) eseridir. William Klein’in “Hat + 5 Roses” (1956) ve “Smoke + Veil” (1958) gibi çalışmaları ise John’un özel koleksiyonunda önemli bir yer tutuyor. Hiroshi Sugimoto’nun dramatik ışıklandırılmış portreleri de koleksiyonun nadide parçaları arasında bulunuyor.

Sanata olan ilgisi sadece fotoğrafçılıkla sınırlı olmayan John, Salvador Dalí ve David Hockney gibi sanatçıların eserlerine de büyük bir ilgi duyuyor. Aynı zamanda, Paul Outerbridge, André Kertész ve Guy Bourdin gibi isimlerin modernist ve avangart çalışmalarını da koleksiyonuna dahil etti. Dorothea Lange ve Diane Arbus gibi belgesel fotoğrafçılarının toplumsal olayları yansıtan eserleri de koleksiyonun güçlü bir yönünü oluşturuyor. Özellikle Lewis Hine’ın çocuk işçiliğine dair fotoğrafları gibi sosyal tarih açısından kritik öneme sahip eserler, John’un koleksiyonundaki çeşitliliği gözler önüne seriyor.
Sanatçının koleksiyonundaki eserleri koruma konusundaki hassasiyeti de dikkat çekici. Işığa ve neme karşı duyarlı olan fotoğraflarını en iyi şekilde muhafaza etmek için özel bir stüdyo oluşturdu. Koleksiyonunda, Andy Warhol, Jean-Michel Basquiat, Keith Haring ve Cindy Sherman gibi pop sanatının önde gelen isimlerine ait eserler de bulunuyor. Söylentilere göre, David Hockney’nin ikonik “The Splash” tablosu ve Damien Hirst’ün “Saint Bartholomew, Exquisite Pain” adlı heykeli de John’un koleksiyonunun gözde parçalarından.
Sanat koleksiyonculuğunda tutkusunu ve sezgisini rehber edinen Sir Elton John, zaman içinde olağanüstü bir seçki oluşturdu. Özel koleksiyonunun büyük bir bölümü halka kapalı olsa da, zaman zaman düzenlenen sergilerle sanatseverlerin bu muhteşem koleksiyona tanıklık etmesine olanak sağlıyor.