Ben tam 50 yıllık son derece başarılı geçen tanıtım sektöründeki hayatımın sonrasında ister istemez güney sahillerimizde yaşamaya başladım. Burada da 7-8 senedir hiçbir yere gitmeksizin İstanbul vesaire kokusunu dahi duymaksızın yaşamaktayım. Buradaki en büyük özelliklerden biri turizm turizm turizm. Türkiye içinde gelecekteki en önemli gelir kaynağı olacak ve döviz getirecek iş turizm turizm turizm…
Ben yıllar yıllar evvel hizmetinde bulunduğum, şirketlerinin tanıtım işleri yaptığım ve çok büyük başarılara birlikte imza attığımız Allah uzun ömür ve tabii ki sağlık versin ünlü iş adamı Selçuk Yaşar’dan bir tavsiye almıştım. Dedim ki ‘’Beyefendi, turizm için nasıl bir yer seçilir? Turizm için en önemli faktörlerin başında ne gelir?’’ durdu bana baktı, hafif gülümsedi. Allah selamet versin. ‘’Location location location’’ dedi. Yani işi yapacağınız yer en önemlisi demek istedi.
Türkiye’nin güney sahillerinde turizm işlerini son derece başarılı şekilde icra edilebilecek mekânlara veya konumlara bakacak olursak peş peşe ta İzmir’den başlayın aşağıya doğru inip Ege Denizi’ni bitirin, Akdeniz’e dönün. Ege ve Akdeniz’in birleştiği Bodrum, Marmaris, Kaş, Kalkan, Fethiyedevam edin, gidin aşağıya kadar gidin ta Antalya’ya inin. Bana kalsa Mersin ve İskenderun da turizm açısından önemli yerler. Fakat oralar daha çok ticarete açılmış liman bölgeleri. Ancak Antalya da dâhil olmak kaydıyla turizm için muhteşem bölgeler.
Birdenbire bunları söylerken aklıma zamanın Süleyman Demirel hükümetinin Turizm Bakanı Barlas Küntay geliyor. Ben siyasi tanıtıma 1973 yılında Süleyman Bey’in Adalet Partisi ile başlamış biriyim. Ve aynı şekilde de ondan sonraki ortanın sağındaki liderlere de hatta hatta Sayın Ecevit ve Alparslan Türkeş’e de hizmet vermiş bir tanıtım sektörü mensubuyum. Dolayısıyla insan istese de istemese bu işte çok çok büyük bir tecrübeye sahip olmuş oluyor. Biz reklam ajansı ve reklam ajansı şirketleri olarak otomotivden tekstile, meşrubattan deterjana aklınızın geleceği her dala hizmet vermişiz. Artı insanlara hizmet vermişiz. Siyasilerin yetişmesinde, siyasilerin tanıtılmasında, sanatçıların tanıtılması, deklere edilip onların meşhur olmasında çok büyük başarılar elde etmişiz. Hizmet sektörünü çok güzel tanıtmışız ve hizmet sektörünü tanıtırken de ilginç bir şekilde Türkiye’ye ilk defa hizmet ihraç eden yani yaptığımız yurtdışına tanıtım faaliyetleriyle ülkeye döviz getiren bir şirket olmuşuz. Yani hizmet ihracatı yapmışız. Bu arada hükümetler değişmiş biz yine değişmemişiz ve yine o hükümetlere hizmet veren insanlar olmuşuz. Ve Tansu Çiller başbakan hükümetinde Turizm Bakanı da sayın ve sevgili dostumuz Bahattin Yücel almış görevi üstüne. Bahattin’e biz CEN Ajans olarak Rusya’daki büyük tanıtımı müştereken yapmış ajansız. Rusya’daki tanıtımdan kastım o dönemlerde Antalya vs. hazır her yere turist gelsin diye Rusya’da bir tanıtım yaparak Rus turistlere ‘’Türkiye’ye gelin spesifik olarak o zaman seslendiğimiz ‘’Antalya’ya gelin’’ kampanyası yürüttük. Ve usulü dairesinde de çok başarılı olmuş bu kampanya ile birlikte de bugün çok itibar ettiğimiz Rusların Türkiye’ye gelişleri özellikle Antalya Bölgesi’ni dolduruşları oradan da başka yerlere geçmeleri tamamen mütevazılığı bir kenara bırakalım bizim kampanyamızla gerçekleşmiştir. Ondan sonra Türkiye’de bir sürü bakan değişmiş, bir sürü turizm bakanı gelmiş, bir sürü paralar turizme ayrılmış fakat ne yazık ki gerçek turizmin tanıtımı hiçbir şekilde yapılmamış ve bu paralar har vurup harman savrulur bir anlayış içerisinde yok olup gitmiştir.
Şimdi birkaç kere Türkiye’de yaşadığımız ağır krizlerin içinden gerçekten başarıyla çıkmış bir arkadaşınız, bir tanıtım sektörünün başarılı insanı olarak çok açık ve net ifade etmem gerekiyor ki, Türkiye’nin şuanda dünya ile birlikte yaşadığı kriz en önemli ve en büyük krizdir. Dolayısıyla her krizde olması lazım geldiği gibi biz bunu bundan evvelki krizlerde de yaptık ve nasıl krizin idare edileceğiniz yani kriz yönetimini çok açık bir şekilde öğrendik. Hani bir laf vardır ‘’sen benim ensemde mi berberliği öğrendin?’’ derler. Evet, biz de turizm konusunda özellikle turizm konusunda kriz yönetimini yaşayarak, uğraşarak, didinerek, yaptığımız başarılı işler sayesinde öğrendik ve bu konuda da ihtisas sahibi olduk. Ancak ne yazık ki Türkiye’nin şartlarında, Türkiye’deki siyasetin içerisindeki seviyesiz, medyanın içerisindeki kalitesiz insanların varlığı bizim gibi başarılı, devlete çok büyük vergiler ödemiş, büyük istihdamlar yaratmış, büyük eğitim kurumları açmış içerisinde birçok dalı olan en önemlisi de sanat olan yani büyük sanat okulları da icra etmiş insanlara, iki tane iblis çıkıp çok açık şekilde ayağına çelmeyi takıveriyor ve devletin onlara o dönemde verdikleri güçle sizi yok edebiliyorlar.
Şimdi ben çok daha huzurlu, çok daha keyifli, vergi ödeme mükellefiyeti olmayan ki işimiz olmadığı için vergi de ödemeyeceğiz tabi, sadece yanımızda çalışan arkadaşlarımızın sigortalarının dışında devlet ile muhatabı hiç olmayan bir kardeşiniz olarak bu yazıyı yazmak istedim.
Kriz yönetimi son derece zor, son derece dikkat edilmesi lazım gelen ve son derece kararlılık isteyen, kararlı yöneticilerin icra edebilecekleri bir iş düzenidir. Bunu olay ortaya geldiği zaman, çok ciddi bir şekilde yapmak gerektiği zaman kriz yönetiminin birinci esası o günkü konjektöre göre bir karar vererek o kararı sonuna kadar uygulamaktadır. Örneğin; büyük bir oteliniz var. Ve bu otelinize gelecek insanlar büyük bir tereddüt içerisinde kararsızlık yaşarken. Bakacaksınız ve gerçek bir durum değerlendirmesi yaparak gerekirse oteli tamamen kapatacaksınız. Eğer çalışan insanlarınızın az bir miktarının gelirlerini karşılayabilmek için bir plan düşünüyorsanız var olan tesisinizin çok küçük bir alanını açarak oradan gelecek üç beş kuruşluk gelirlerle o insanlarınızın hayatına katkıda bulunma imkânına sahip olabilirsiniz. Onun dışında bugün Türkiye’de açık ve net şekilde görülmektedir. Geçmiş seneyi yani beğenmediğimiz geçmiş seneyi çok çok çok arayacağımız bir dönemdeyiz. Dolayısıyla bu sene çok basit, çok küçük bir anlayış içerisinde turizm tesislerinizi açarak, onları önemli değerlerle satmaya çalışarak, özellikle sosyal medyada tanıtımlar yaparak, video anlayışı içerisinde hareketli, görüntülü cazip anlarla insanlara buraya mutlaka gitmeliyiz demesini gerektirecek, beyin yıkarcasına yayın yaparak davet edeceksiniz. Eğer mümkünse birazcık bütçeniz oluşmuşsa elinizde temin edeceğiniz bir piramit düşünün o segmentin B ve C bölümündeki insanların yani bir klas alttaki adres listelerini temin ederek oralara direk mail yoluyla bu videoları göndermek en doğrusu olacaktır. Ki bunları yapan ve satan PR ajansları var. Peki, bu insanların yaptığı yanlış nedir? İnstagram’a kolajlardan oluşturulmuş bir görsel koyup üzerine yazın sizi bekliyoruz deyip sizden 6 gün yerine 5 günlük ödeme alacağız diyorlar. Evet, bu satacak bir kampanya bizler de eskiden çok yaptık. Fakat ben bir şey söyleyeceğim. Bunları yaptığınızda insanlar bunları okumaz bile. Bu görselleri birleştirip yapmaktansa video yapmalısınız. O görsellere zaten web sitenizden ulaşabilirler. Mesela şöyle bir yolla ilerlemelisiniz. Kirazın tatlısı biz de, karpuzun güzeli biz de, otelin harikası biz de, yatağın en rahatı biz de, denizin suyunda isterseniz kaybolun gibi insanları tahrik eden kelimeleri birleştirmelisiniz. Mesela kendi arabanızla otelimize yani Marmaris’e 6 saatte gelin, İzmir’den geliyorsanız 2 saatte gelin gibi veya gelin evinizdeymiş gibi sizleri ağırlayalım tarzında vurgular yapın. Bunlar tek video içerisinde değil kısa kısa birçok videoda vurgulayın. Bu arada insanların evcil hayvanlarını da getirmelerine müsaade edin bu çok önemlidir çoğu insan onları bırakmak asla istemez ve bunu da deklare edin. Ve deniz, kum, güneşten bahsedin. Hatta en iyi döner biz de veya bu özel Risotto başka yer de yok gibi vurgular yapın, cezbedin… Bu tarz yani insanlara otelin binasını göstereceğinize hareketli gösteriler yapın en fazla 1 dakikalık yapın bunları. Videoya otelin logosunu koyun videolara ve adresi büyük yazın… Eğer söylediğim gibi biraz daha bütçeniz var ise daha geniş yollardan reklam alanlarına ulaşmak istiyorsanız o yolları da deneyin. Ben burada hepsini söylersem büyük cirolar peşinde olan genç arkadaşlarım beni keserler o yüzden burada kesiyorum. Hepinize sevgiler
Kolay gelsin efenim
Mehmet Nail Keçili