7 Mart – 6 Temmuz 2025 tarihleri arasında, 2025 Jübile kutlamaları kapsamında Gallerie Nazionali di Arte Antica, Galleria Borghese iş birliğiyle ve İtalya Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle dikkat çeken bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Intesa Sanpaolo’nun ana sponsorluğunda, Francesca Cappelletti, Maria Cristina Terzaghi ve Thomas Clement Salomon’un küratörlüğünde gerçekleşen “Caravaggio 2025” sergisi, Roma’daki Palazzo Barberini’de sanatseverlerle buluşuyor.
Bu kapsamlı proje, Michelangelo Merisi da Caravaggio’nun (1571–1610) imzasını taşıyan çok sayıda eseri bir araya getiriyor. Sanatçının kariyerine yön veren patronlarıyla ilişkilerini ve eserlerinin üretildiği tarihsel ve sanatsal bağlamı derinlemesine inceleyen sergi, Caravaggio’nun çığır açıcı stilini, resmin gücünü ve modernliğini gözler önüne seriyor. En bilinen tablolarının yanı sıra daha az tanınan ancak sanatsal değeri yüksek eserlerin de yer aldığı bu seçki, Caravaggio’nun yarattığı kültürel ve sanatsal devrimi yeni bir bakışla değerlendirmeyi amaçlıyor.
Sergideki dikkat çekici eserler arasında, yeniden keşfedilmesinden altmış yıl sonra ilk kez Caravaggio’nun diğer tablolarıyla birlikte sergilenecek olan Maffeo Barberini’nin Portresi öne çıkıyor. Yine yüzyıllar sonra ilk kez İtalya’ya dönen ve halihazırda Madrid’deki Museo Nacional del Prado’da bulunan Ecce Homo, sanatçının dramatik anlatım gücünü gözler önüne seriyor. Madrid’deki Thyssen-Bornemisza Müzesi koleksiyonunda yer alan ve bir dönem Barberini ailesine ait olan İskenderiyeli Azize Catherine, Palazzo Barberini’ye geri dönüyor. Detroit Sanat Enstitüsü’nden ödünç alınan Martha ve Mary Magdalene ise, aynı mekânda sergilenen Judith ve Holofernes tablosuyla ortak model kullanımı açısından özel bir bağ kuruyor.
Sergi ayrıca, Caravaggio’nun en önemli destekçilerinden biri olan bankacı Ottavio Costa tarafından sipariş edilen üç başyapıtı da ilk kez aynı mekânda bir araya getiriyor: Palazzo Barberini koleksiyonundaki Judith ve Holofernes, Kansas City’deki Nelson-Atkins Müzesi’nden gelen Saint John the Baptist in the Wilderness ve Hartford’daki Wadsworth Sanat Müzesi’nden alınan Saint Francis of Assisi in Ecstasy. Bu üçlü, Caravaggio’nun dini temalara getirdiği benzersiz yaklaşımı bir bütün olarak sunuyor.
Barberini ailesinin sanat koleksiyonculuğu geleneğiyle bağlantılı eserler de serginin önemli parçaları arasında. Bunlardan biri, Fort Worth’daki Kimbell Sanat Müzesi’nden gelen ve uzun yıllar Roma’daki Barberini Sarayı’nda muhafaza edilmiş olan The Cardsharps, sergi kapsamında yeniden bu tarihî mekâna dönüyor.
“Caravaggio 2025” sergisi, Intesa Sanpaolo’nun katkısıyla gerçekleşen özel bir ödünçle son buluyor: Caravaggio’nun ölümünden kısa bir süre önce tamamladığı ve onun sanatsal yolculuğunun dramatik kapanışını temsil eden The Martyrdom of Saint Ursula, ilk kez bu bağlamda sanatseverlerin karşısına çıkıyor.