CEYHUN’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Giriş, 18 Aralık 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Barın Han’da izleyiciyle buluşuyor. Sergi, sanatçının resim, müzik, performans ve yazı arasında kurduğu katmanlı pratiğin belirli bir eksende kristalleştiği bir başlangıç alanı olarak konumlanıyor ve bu bağlamda, sanatçının son yıllarda geliştirdiği düşünsel ve estetik evrenin ilk açılımını sunuyor.

Sergide yer alan resimler, popüler kültür, mitoloji, Helenistik ikonografi ve antik dönemden alınan görsel ve kavramsal referansları bir araya getiriyor. Bu yoğun referans alanı, sanatçının tarih, felsefe, sosyoloji, günümüz kültürü ve kişisel deneyimle kurduğu ilişkileri görünür kılıyor. Resimlerde belirgin bir anlatıdan ziyade, izleyicinin okuma biçimine göre sürekli yeniden örgütlenen çoğul bir yapı söz konusu. Figürler, tekil temsiller olmaktan çok, sanatçının farklı zamanlara, kimliklere ve duygusal yoğunluklara ait “personaları” olarak işlev görür. İnsan ölçeğindeki bu resimlerde, yüzeydeki canlılık ve hareketlilik, yer yer varoluşsal sorgulamalarla karşılaşır. Bedensel jestler, tekrar eden eylemler ve kimlik performansları, doğrudan temsil üzerinden değil, sembolik katmanlar aracılığıyla ele alınır. Böylece işler, güç, kırılganlık ve dönüşüm gibi temalara dair sezgisel bir düşünme alanı açar.

Serginin ikinci katında yer alan video işler, süre, tekrar ve dayanıklılık kavramları etrafında yapılandırılmış performatif eylemlere odaklanır. Her video, tek bir hareketin uzun süre devam ettirilmesi üzerinden, bedenin zamansal ve psikolojik boyutlarını araştırır. Bu eylemler, ne teatral bir performans ne de belgesel bir kayıt olarak konumlanır; daha çok, düşünsel bir sürecin bedensel karşılığıdır. Bu yapı içinde müzik, hareket ve imge, ayrışmış disiplinler değil, ortak bir üretim modelinin farklı yönleri olarak ele alınır.

Bu çerçevede Giriş, sanatçının pratiğine dair bir sonuç ya da kapanış önermez; aksine, ileride daha kapsamlı şekilde ele alınacak meselelerin erken biçimlerini sunar. Sergi, izleyiciyi tekil bir okuma modeline yönlendirmek yerine, yavaş açılan ve geri dönülebilir bir deneyim alanı önerir.