Versus Art Project, 3 Haziran – 10 Temmuz tarihleri arasında SABO’nun “Time Machine” sergisine ev sahipliği yapıyor. Geçmiş, şimdi ve gelecek kurgusunda temellenen sergi, sanatçının figürleri üzerinden zamanda bir yolculuğun kapılarını aralıyor.
Zaman kavramının birçoğumuz için anlamını yitirdiği, bulanıklaştığı günler yaşıyoruz. Zamanı yakalayamadığımızdan ya da zamanın bir türlü akmadığından aynı anda şikâyet edebilecek kadar “an”da olma/kalma mücadelesi veriyoruz. SABO da tam bu açıdan yaklaşarak “an”dan çıkıp, zaman kavramına bütünsel bakıyor ve zaman kipleri arasında bağlantılar kurarak tek bir düzlemde birleştiriyor.
Sanatçının alışık olduğumuz fantastik ve kurgusal dünyası, Versus Art Project’teki ikinci kişisel sergisi “Time Machine”de de bizi selamlıyor. SABO’nun eskiz defterleri ve desenlerinin kendi içindeki yolculuğu serginin çıkış noktasını oluşturuyor. Sergi kapsamında zaman ve mekânın aurasıyla kendi yaşamından parçaları kullanarak kurgusal bir döngü yaratan sanatçının hayal gücü zamanın ironisini hatırlatıyor.
Sergiye SABO’nun sanatçı kitabı, yağlı boya ve sulu boya resimleri, seramik, video ve harita eserleri dahil oluyor. İnsanlık tarihinden notlar ve metinler SABO’nun çalışmalarında sık sık karşımıza çıkan ögelerden birkaçı. Tarih, geçmiş savaşlar, başarı ve başarısızlık konuları SABO’nun üzerine düşündüğü ve ürettiği diğer temalar arasında yer alıyor.
Sanatçının eskizlerinin bir araya gelmesinden oluşan 6 edisyonlu, her birini eliyle hazırladığı, sergiye de adını veren sanatçı kitabı “Time Machine”, çalışmalarının çıkış noktasını oluştururken, serginin yörüngesini çizen geçmiş-şimdi-gelecek üçgenini simgeliyor. Serinin omurgası niteliğindeki sanatçı kitabı “Time Machine”nde yer alan eskizler seçkideki çalışmaların da referans noktaları aynı zamanda.
Seçkide yer alan, zafer ve başarma isteğini simgeleyen, yumruğunu kaldıran figürler (Be Back In 10 Min.) ve dövmeli figürler (Don’t Give Up The Ship) zaman kapsülünde geçmişi işaret eden çalışmalar. Dövmeli figürlerle diyalog kuran seramik çalışma da sanatçının ilk kez üretimde bulunduğu bir disiplin olarak sergiye dahil oluyor. Hapşırmanın hepimizde farklı anlamlara ve anksiyetelere evrildiği son bir yılda SABO’nun hapşıran insanlar serisi (It Sucks To Be You) ise adeta günümüze ayna tutuyor.
Sanatçının sergi kapsamında yer alan 10 parçalık sulu boya serisi, farklı paralel dünyaları tasvir ediyor. Serideki eserlerin her birinin ismini de paralel dünyaları simgeleyen, köken olarak Arapçadan gelen yıldız isimleri ile Latince kökenli bakteri adlarının birlikteliğinden doğan yeni isim grupları oluşturuyor. Seriye eserlerle ilgili bir video eşlik ediyor.