Şubat ayında ziyaret etmekten keyif alacağınız sergileri Artkolik okurları için derledik. İstanbul’un dört bir yanına yayılan birbirinden değerli sergileri kaçırmamak için son ziyaret tarihlerini ajandanıza kaydetmeyi unutmayın.

Cengiz Çekil / Bugün de Yaşıyorum/ Arter (9 Şubat’ta başlıyor)
Arter’in 2023’te izleyiciyle buluşturacağı yeni sergilerinin ilki olan Bugün de Yaşıyorum, Cengiz Çekil’in bugüne kadar gerçekleşmiş en kapsamlı sergisi olma niteliğini taşıyor. Küratörlüğünü Eda Berkmen’in üstlendiği sergi, sanatçının 1970’lerden 2015’teki vefatına kadar cesur ve deneysel bir yaklaşımla ürettiği, kimi ilk kez izleyiciyle buluşacak farklı dönemlerden eserlerini içeren geniş bir seçkiyle sanatçının pratiğine derinlikli bir bakış sunuyor. Sergide, Çekil’in resim, baskı ve yerleştirme gibi farklı mecralarda ürettiği eserleri bir araya geliyor.

7 Koleksiyoner 7 Sanatçı / Ferda Art Platform
Koleksiyonerlerin koleksiyonlarından seçtikleri eserler ile seçilen sanatçıların yeni eserlerini bir araya getiren “7 Koleksiyoner 7 Sanatçı” isimli serginin ikinci edisyonu 16 Şubat’tan itibaren Ferda Art Platform’da izleyiciler ile buluşuyor. Yalnızca kadın koleksiyoner ve kadın sanatçıların katılımı ile gerçekleşecek olan sergide, yedi koleksiyonerin kendi koleksiyonlarından seçtikleri birer eser serginin referans noktasını oluşturuyor. Bulundukları özel koleksiyonlardan çıkıp sanat izleyicileri ile yeniden buluşan eserler aynı zamanda sanatçıların güncel üretimleriyle birleşip sanatçının pratiğini ve değişimini yansıtma özelliği de taşıyor.

1002. Gece / Taksim Sanat
15 kadın sanatçının Türk mitleri, Şahmeran, Kybele ve eşitlik gibi konuları odağına aldığı 1002. Gece, Banu Seyhan’ın küratörlüğünde 7 Şubat’ta ziyarete açılıyor. Küratörlüğünü Banu Seyhan’ın üstlendiği “1002. Gece” adlı çağdaş sanat sergisi, 1001 Gece Masalları’na atıfta bulunarak her sanatçının kendi dilinden; kendi dili ile kurduğu öznel ve incelikli ilişkisinden 1002. Gece’ye yazılan bir masala davet ediyor.

POLVO / Why So? / BBprojecTT
POLVO’nun, sosyal bariyerlere dokunarak ve sanatı bir araç olarak kullanarak sanatseverleri sorgulamaya teşvik eden “Why So?” sergisi, toplumsal olarak kanıksanmış cinsiyet rollerine gönderme yaptığı eserlerinden oluşuyor. Sanatçının eserlerinde kullandığı metaforik formlardan muz eril hikâyeleri, elma ise dişil tarafı temsil ediyor.
İnsanlığın, bireyselliğini kaybederek aynılaşmasından ve dayatılan toplumsal kabullerden duyduğu endişeyi eserlerine yansıtan sanatçı, benzemezliği kucaklayan bakış açılarına hizmet ederek bireyin özgürleşmesini hedefliyor. İlk bakışta renkli ve eğlenceli birer çağdaş sanat eseri olarak görünen eserler, daha yakından bakıldığında ise meraklı zihinler için yeni sorgulama alanları sunma hedefi taşıyor.

Stanley Kubrick / İstabul Sinema Müzesi / 1 Mart’a kadar
Başyapıtların yaratıcısı olarak sinema tarihinde çığır açmış olan sinema dehası Stanley Kubrick hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sergi İstanbul Sinema Müzesi’ne konuk oluyor.
New Yorklu yönetmen Stanley Kubrick’in (1928-1999) tüm çalışmalarına kronolojik bir bakış sunan sergi, ziyaretçinin Kubrick’in sıra dışı dünyasına yakından tanıklık etmesini sağlıyor. Sergide Kubrick’in çoğu yayınlanmamış belge, obje, senaryo, kamera, lens ve orijinal kostümleriyle sanatçının sinema kariyerine derinlemesine bir bakış sunuluyor.

Ece Ağırtmış / Kare / Pilot Galeri / 25 Şubat’a kadar
“Kare”, Ağırtmış’ın renkli ve enerjik perspektifini kare biçimli heykeller ve yerleştirmelerle keşfeder ve karenin 4 köşeli alanının içinde hayatın kendisiyle birlikte gelen görünen ve görünmeyen sınırları açığa çıkarıyor. Ağırtmış, kare formunun kullanımıyla izleyicisini gerçek ya da psikolojik durumların arasında onları hem engelleyen hem de serbest bırakan sınırlar üzerine düşünmeye davet ediyor.
Ağırtmış’ın sergide kullandığı dil ve takındığı üslup, bireysel faillik ile dışsal kısıtlamalar arasındaki ilişkiye dair bir yorum gibidir. Hayatın içinden, kolayca empati kurulabilecek durumları kullanmasıyla Ağırtmış, izleyicileri kendi kişisel güçlerini kullanarak kısıtlamalardan ve sınırlardan kurtulma ve yeni olasılıkları keşfetme ihtimalini düşünmeye teşvik ediyor. Sergideki işler, bir noktada da kişileri içinde bulundukları sınırların özgürlük duyguları üzerindeki etkilerini inceleme ve perspektiflerini sorgulama şansı tanıyor.

Ecem Yüksel / A Warm Welcome / Kairos Gallery
Ecem Yüksel’in ilk kişisel sergisi, başlığıyla izleyiciyi karşılarken sıcak bir davet sunuyor. Yüksel’in oyun odaklılığı ve yapımlarında seyirciye yaklaşımı taraf olmakla taraf olmak arasındaki ince çizgiyi çiziyor. Sergi, sanatçının plastik arayışlarının devamı niteliğindeki üretimlerini heykel ve resim gibi geniş bir mecrada ve zengin bir renk yelpazesinde bir araya getiriyor.