Bu hafta sonu İstanbul’da kaçırılmaması gereken güncel sergileri sizler için derledik.
Archway Project / Kare Art Gallery
İranlı sanatçı Navid Azimi Sajadi ve Türk sanatçı Barış Sarıbaş’ın ortak projesi “Archway Project”, kamusal kültürel eylemlerden ve edebiyat, müzik, mimari gibi sanatsal pratiklerden gelen öğeleri bir araya getirip eritiyor ve bunlardan her iki sanatçının tanışma, konuşma ve yapma eylemlerine dair dünya görüşlerinin bir uzantısını yaratıyor. Proje, resim kavramına en tanınabilir ve açıkça sanat yapma biçimi olarak yaklaşmakla birlikte, aynı zamanda sanatçıların kendi yapıt ve pratiklerine dayalı bazı yerleştirmeler sunmasıyla resmin alanından kısmen uzaklaşıyor.
Mehmet Ali Uysal – Beni Terk Etme / Pi Art Works
Sanatçının 2015 senesinde Londra’da yaptığı “BLOCK” isimli sergiden hareketle gelişen “Beni Terk Etme”; ismini, Uysal, Paris’teki evinin duvarında yer alan Arjantinli sanatçı Nicolás Bacal’ın kara kalem işinden (Ne m’abandonne pas) alıyor. Beni Terk Etme sergisinde, “mekan” olarak çocukluğundan bugüne kadar değiştirdiği 14 evden bazılarını, ve bu evlerin belleğindeki hatıralarını kullanıyor. Uysal’a göre hatıralar zihnin etkisi altındadır ve zamanla değişmektedir. Evdeki yaşanmışlığın, oranın belleğini oluşturduğunu ve mekan olarak “ev”in her şeyi kendiliğinden kaydettiğine inanır. ‘Beni Terk Etme’ için yarattığı işleri aracılığıyla bir süre sonra hatırlayamayacağı bazı anılarını not edip izleyiciyle paylaşıyor.
Burçin Başar – Corpus / x – İst
Burçin Başar’ın “Corpus” başlıklı üçüncü kişisel sergisinde, resimlerin yanı sıra heykel ve videoyla farklı ifade biçimlerini bir bütünün parçası olarak izleyiciye sunuyor. Corpus kelimesi çeşitli şekillerde tanımlanırken, serginin tamamının tek bir iş gibi düşünülerek kurgulanmasındaki bütünselliğe atıfta bulunur. Corpus, beden, organ, yapının tümlüğü, külliyat anlamında kullanılırken, genç sanatçı aslında tüm eserlerin alt yapısında bütün olma halini en temel perspektiften yola çıkarak irdeliyor.
Zeynep Kayan – Geçici Aydınlık / Zilberman Gallery
Zeynep Kayan “Geçici Aynılık” isimli sergisinde, bedene herhangi bir malzeme olarak yaklaşmayı deneyerek süreçteki hareketleri bu kez görüntünün yüzeyinden “içeri”sine taşıyor. Sergide yer alan video çalışmaları ve bu çalışmaların ekran görüntülerinden oluşan fotoğraflar, birbirlerini tamamlayarak malzemenin ve hareketin olasılıklarını tüketmeyi deniyor. Kayan, kameraya bir ayna gibi yaklaşarak hareket denemeleri sırasında bedenini izliyor; kayıt altına alınan geçici deneme-yanılma süreçlerinde spontane unsurlar ile kurulan koreografiler iç içe geçiyor. İzleyici, videolarda Kayan’ın o anda aldığı kararlarla karşılaşırken, ekran görüntüleri sürecin seçilmiş anlarını temsil ediyor ve görüntünün kendisini tekrar edilen, parçalanan, bölünen bir malzemeye dönüştürüyor.
Nadide Akdeniz – Zamansız İmgeler / Labirent Sanat
Nadide Akdeniz “Zamansız İmgeler” başlıklı 26. kişisel sergisi ile 25 yılı kapsayan yönelimlerinden, farklı dönem ve tekniklerde ürettiği işleriyle izleyici karşısına çıkıyor. Sergide yer alan resimler, ilk bakışta doğal olanın estetik bir aktarımı gibi algılansa da sanatçı, kullandığı imgelerle izleyeni zamansız bir aralığa çekerek, düşünmeye sevk ediyor. Issız, kusursuz bir doğa görüntüsünün içine gizlenmiş, günlük yaşamda sıklıkla kullanılan ya da gelişen teknolojiye yenik düşmüş, işlevini yitirmiş sıradan nesneler bizi resmin içine alarak, bireysel deneyimlerimizle anlamı çoğaltıyor.