Henri Matisse (31 Aralık 1869, Le Cateau, Picardy, Fransa – 3 Kasım 1954, Nice), 20. yüzyılın en önemli Fransız ressamlarından biri olarak kabul edilir. 1900’lü yıllarda Fauvist hareketin lideriydi ve kariyeri boyunca rengin ifade gücünü vurgulamaya devam etti. Çalışmalarında genellikle iç mekan sahneleri ve figüratif kompozisyonlar yer aldı; eserlerinde belirgin bir Akdeniz coşkusu hissedilir. Sanatındaki dönüşüm, yalnızca teknik değil, aynı zamanda içerik açısından da büyük bir çeşitlilik göstermiştir.
Sanat Eğitimi ve İlk Yılları
Tahıl ticaretiyle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Matisse, 20 yaşına kadar sanata pek ilgi göstermedi. 1890 yılında geçirdiği bir ameliyatının ardından iyileşme sürecinde annesinin ona verdiği bir kutu yağlı boya ile resim yapmaya başladı. Kısa sürede sanata olan ilgisi arttı ve büyükannesinin evini dekore etmeye koyuldu. 1891 yılında hukuk kariyerini bırakarak Paris’e döndü ve profesyonel bir sanatçı olma yolunda ilerlemeye karar verdi.
Henri Matisse, sanat eğitimine Académie Julian’da başladı, ancak kısa sürede akademik yaklaşımı benimsemedi. Gustave Moreau’nun atölyesine katıldı ve Louvre’da eski ustaların eserlerini inceledi. Moreau’nun ölümünden sonra Fernand Cormon ve ardından Eugène Carrière’in atölyelerinde ders aldı.
1896 yılında Salon de la Société Nationale des Beaux-Arts’ta dört eseri sergilendi ve olumlu tepkiler aldı. Woman Reading adlı eseri Fransız hükümeti tarafından satın alındı. Bu başarı ona sanatta kendine güven kazandırdı. 1897-1898 yıllarında Bretanya’ya seyahatler yaptı, Camille Pissarro ile tanıştı ve Empresyonist sanatçılardan etkilendi. 1898’de Amélie Parayre ile evlendi ve ardından Londra’ya giderek J.M.W. Turner’ın eserlerini inceledi. Aynı yıl Korsika’da zaman geçirerek Akdeniz’in ışığı ve renkleri üzerine çalıştı.
Fovizm’den Cur Out’a
1899 yılında Neo-Empresyonistlerin lideri Paul Signac’ın yazılarını okuyan Matisse, puantilist teknikleri denemeye başladı. Ambroise Vollard’dan Cézanne, Gauguin ve Van Gogh’a ait eserler satın aldı. 1900’lerin başında, renk kullanımına ve biçimlerin sadeliğine odaklandı. 1905 yazında André Derain ile birlikte Collioure’da çalışarak Fauvist üslubunun temellerini attı. Burada, Open Window, Collioure, ve Woman with Hat gibi çarpıcı renklerle oluşturulmuş eserlerini üretti. Aynı yıl, Salon d’Automne’da sergilenen bu eserler, eleştirmen Louis Vauxcelles tarafından “les fauves” (vahşi hayvanlar) olarak adlandırılan grubu ortaya çıkardı ve böylece Fovizm akımı doğmuş oldu. Matisse, bu hareketin önde gelen temsilcisi olarak kabul edildi.

Fovizm kısa ömürlü bir akım oldu, ancak Matisse hayatı boyunca saf renklerin gücüne bağlı kaldı. Matisse’in eserlerinde sıkça karşılaşılan unsurlardan biri de iç mekan sahneleri ve figürlerdir. 1906-1918 yılları arasında ürettiği önemli eserler arasında Joy of Life (1906), Red Room (1908), The Red Studio (1911), Goldfish (1915) ve Piano Lesson (1916) gibi çalışmalar yer aldı. Bu eserlerinde geniş, düz renk alanları, belirgin hatlarla tanımlanan formlar ve perspektif kurallarını zorlayan kompozisyon anlayışı öne çıktı.

1913 yılında Matisse, New York’taki Armory Show’da sergilendi ve eserleri büyük yankı uyandırdı. I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında sanat anlayışında belirli bir klasikleşme gözlendi. 1920’lerde Nice’e yerleşerek ışık ve form üzerine yoğunlaştığı daha rafine bir üsluba yöneldi. Yaşlılık döneminde, fiziksel sağlığındaki sorunlar nedeniyle fırça kullanmakta zorlanan Matisse, “kesme” (cut-out) tekniğine yöneldi. Bu dönemde, boyalı kağıtları keserek kompozisyonlar oluşturdu ve böylece yepyeni bir sanat anlayışına imza attı. Özellikle “The Snail” ve “Blue Nude” gibi eserleri, bu tekniğin en çarpıcı örneklerindendir. Bu süreç, onun sanatının sadece resimle sınırlı olmadığını, aynı zamanda yeni malzemeler ve yöntemlerle sürekli evrildiğini gösterir. 1930’larda Amerika ve Avrupa’da büyük sergiler açtı, 1940’larda ise kolaj tekniğiyle “kesip yapıştırma” yöntemiyle ürettiği eserlerle sanatına yeni bir boyut kattı. 1952’de Nice’de Matisse Müzesi açıldı.

Mirası
Henri Matisse, 1954 yılında Nice’te hayata gözlerini yumdu. Yalnızca Fovizm akımının kurucularından biri olmakla kalmamış, aynı zamanda sanatın ifade olanaklarını genişletmiştir. Onun cesur renk kullanımı, biçim konusundaki deneyleri ve kesme tekniği, sonraki kuşak sanatçılar için büyük bir ilham kaynağı olmuştur. 20. yüzyıl sanatının en etkili figürlerinden biri olarak kabul edilen Matisse, modern sanatın gelişiminde dönüştürücü bir rol oynamıştır.