İstanbul Bienali otuzuncu yaşını kutladığı 2017 yılında, 2007–2026 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğini alarak, İstanbul’a her bienalle birlikte kalıcı bir eser armağan etmek üzere yola çıkmıştı. 2017’de Ugo Rondinone’nin Buradan Nereye Gidiyoruz? başlıklı neon heykelini şehre kalıcı olarak kazandıran bienal, bu sene de dünyaca ünlü sanatçı Monster Chetwynd’in kolektif etkileşime açık bir eserini İstanbul’a ve İstanbul’un çocuklarına armağan ediyor.
Bu seneki proje kapsamında Monster Chetwynd’in 16. İstanbul Bienali’ne özel olarak bir çocuk parkı mizanseniyle kurguladığı Gorgon’un Oyun Alanıbaşlıklı açık hava yerleştirmesi Maçka Sanat Parkı’na yerleştiriliyor.
“Kolektif geliştirme”ye önem veren sanatçının gündelik olanla şiirsel olanı birbirine yakınlaştıran çalışması İstanbul’un sokak kedilerinden, Yerebatan Sarnıcı’nda yer alan Medusa heykellerinden ve İtalya’daki Bomarzo Bahçeleri’nden ilham alıyor.
2017’de İstanbul Bienali’nin girişimi ve Koç Holding’in desteğiyle başlayan proje kapsamında hayata geçen eser, 16. İstanbul Bienali sona erdikten sonra da kalıcı olarak sergilenmeye devam edecek. Kurulum çalışmaları İstanbul’da devam eden çalışma, 10 Eylül’den itibaren Maçka Sanat Parkı’nda ziyaret edilebilecek.
16. İstanbul Bienali kapsamında Monster Chetwynd’in, Maçka Sanat Parkı’na yerleştirilecek kalıcı eser projesi dışında bir çalışması daha yer alacak. Sanatçının her biri insansı bir biçime bürünmüş bir yarasa, bir yılan, bir timsah ve bir örümcekten oluşan hibrit yaratık heykelleri de bienalin açık olduğu sekiz hafta boyunca Büyükada’da yer alan Hacopulo Köşkü’nde görülebilecek.
Monster Chetwynd kimdir?
1973 yılında Londra doğan Monster Chetwynd, Glasgow’da yaşıyor ve çalışıyor. Çeşitli nesneleri bir araya getirerek gerçekleştirdiği; el yapımı kostümlerin, aksesuarların ve dekorların kullanıldığı performansları ile tanınan Chetwynd, yapıtlarını “sabırsızca yapılmış” olarak nitelendiriyor; işlenmesi ve performanslarına davet ettiği sanatçılar için kullanması kolay ucuz malzemeleri tekrar tekrar kullanıyor ve böylelikle birçok yapıtını tanımlayan “kolektif geliştirme” kavramını vurguluyor. Son kişisel sergileri arasında De Pont, Tilburg (2019); Villa Arson, Nice (2019); Winter Commission, Tate Britain, Londra (2018); The Owl with the Laser Eyes [Lazer Gözlü Baykuş], Fondazione Sandretto Re Rebaudengo, Torino (2018); Uptight upright, upside down [Gergin Dimdik, Tepetakla], Centre for Contemporary Arts, Glasgow (2018) ve Camshafts in the Rain [Yağmurdaki Kam Milleri], Bonner Kunstverein, Bonn (2016) sayılabilir.