Paul Jackson Pollock (28 Ocak 1912 – 11 Ağustos 1956), Amerikalı bir ressamdı ve soyut dışavurumculuk akımının en önemli figürlerinden biriydi. Pollock, tuvallerini her açıdan görebilmesini ve boyayabilmesini sağlayan, boyayı yatay bir yüzeye dökme veya sıçratma tekniğiyle geniş çapta tanındı. Bu yöntem, “tüm yüzey boyama” ve “aksiyon resmi” olarak adlandırıldı. Sanatını yaratırken tüm vücudunun gücünü kullandığı bu çılgın ve dinamik süreç, eleştirmenleri ikiye böldü: bazıları yaratım sürecinin anlık doğasını överken, diğerleri bu yöntemin rastgeleliğini küçümsedi.
Pollock, 28 Ocak 1912’de Wyoming’in Cody kasabasında beş kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Los Angeles’ın Vermont Square semtinde yaşarken, Manual Arts Lisesi’nde eğitim gördü ancak okuldan atıldı. 1930’da, ağabeyi Charles Pollock’u takip ederek New York’a taşındı ve burada Sanat Öğrencileri Birliği’nde Thomas Hart Benton’dan ders aldı.
Pollock, içine kapanık ve dengesiz bir kişiliğe sahipti; hayatı boyunca alkolizmle mücadele etti. 1945’te, kariyerinde ve mirasında önemli bir rol oynayan sanatçı Lee Krasner ile evlendi. Ancak, 44 yaşında alkol kaynaklı bir araba kazasında hayatını kaybetti.
Tarzının Gelişimi
Pollock, 1936’da New York’ta, Meksikalı duvar ressamı David Alfaro Siqueiros‘un deneysel atölyesinde sıvı boya teknikleriyle tanıştı. Aynı yıl, Dartmouth College’da José Clemente Orozco‘nun “The Epic of American Civilization” adlı dev duvar resmini inceledi. 1940’ların başlarında, “Male and Female” ile “Composition with Pouring I” gibi eserlerde boya dökme tekniğini uygulamaya başladı.
Damlama Dönemi: Pollock’un en ünlü eserleri, 1947 ile 1950 yılları arasındaki “damlama dönemi”nde ortaya çıktı. Bu teknikle tuvallerini yere sererek resim yaptı ve boyayı farklı araçlarla tuval üzerine damlatarak çalıştı. Pollock, bu tekniğin ilhamını 1941’de New York Doğa Tarihi Müzesi’ndeki bir Navajo kum sanatçısından aldığını belirtti. “Damlama” yöntemi, onun imzası haline geldi.
Lee Krasner ile İlişkisi Pollok’un tarzının gelişmesinde etkili olmuştur. Pollock, Lee Krasner ile 1942’de McMillen Galerisi’nde tanıştı ve 1945’te evlendiler. Krasner, modern sanat bilgisi ve eğitim birikimiyle Pollock’un sanat anlayışını etkiledi. Çiftin ilişkisi, hem profesyonel hem de kişisel düzeyde sanat dünyasında sıkça tartışılan bir konudur.
Pollock, 1955’te son eserleri olan “Scent” ve “Search” tablolarını tamamladı. Ancak 1956’da hiç resim yapmadı. Aynı yıl bir araba kazasında hayatını kaybetti. Ölümünden sonra, Modern Sanat Müzesi’nde (MoMA) ve Londra’daki Tate Modern’de retrospektif sergiler düzenlenerek onurlandırıldı. Eşi Lee Krasner, Pollock’un mirasını korumaya devam etti.
Jackson Pollock’un Mirası
Pollock, sanatında Thomas Hart Benton, Pablo Picasso ve Joan Miró gibi sanatçılardan etkilenmiştir. Geleneksel sanat anlayışını reddederek, boya dökme ve damlatma teknikleriyle “aksiyon resmi” teriminin doğmasına katkıda bulunmuştur. Bu süreç, hem figüratif temsilden hem de Batı sanatının geleneksel şövale ve fırça kullanımından bir kopuşu temsil etmektedir.
Pollock’un çalışmaları, birçok çağdaş sanatçıya ilham verdi. 2004’te “One: Number 31, 1950” eseri, modern sanatın en etkili sekizinci eseri seçildi. Sanat piyasasında da önemli bir yere sahip olan Pollock’un “No. 5, 1948” eseri, 2006 yılında 140 milyon dolara satılarak dönemin en pahalı tablosu oldu. “Number 17A” ise 2016’da 200 milyon dolara satıldı.