Close Menu
Artkolik
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Cuma, Mayıs 23
    • İletişim
    Instagram Facebook X (Twitter)
    Artkolik
    • Ana Menü
    • Sanat Haberleri
      • Haber
      • Sergiler
      • Tiyatro
      • Sinema
      • Röportajlar
      • Etkinlik
      • Moda
    • Köşe Yazıları
      • Nail Keçili
      • Nazlı Keçili, Şamdan Plus Özel
    • Proust Serisi
    • BAUSEM Sertifika Programı
    • Atölye ve Seminerler
    • Kültür Gezileri
    • Artkolik Kimdir?
      • Basında Artkolik
    Artkolik
    BuradasınızAna Sayfa»Haber»Semiha Berksoy 60. Venedik Bienali’nde
    Haber

    Semiha Berksoy 60. Venedik Bienali’nde

    ArtkolikBy Artkolik19 Nisan 2024Updated:19 Nisan 2024Yorum yapılmamışOkuma Süresi 3 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Galerist, Semiha Berksoy’un La Biennale di Venezia bünyesinde, Adriano Pedrosa’nın küratörlüğünü üstlendiği 60. Enternasyonel Sanat Sergisi, ‘Foreigners Everywhere’ isimli sergiye katılımını duyurmaktan mutluluk duyuyor. The Biennale Arte 2024, 20 Nisan’da Venedik’de yer alan Arsenale ve Giardini’de sanatseverlerle buluşuyor.

    Berksoy’un eserleri, Venedik Bienali dahilinde ikinci kere sergileniyor; Berksoy, ilk olarak 2005 yılında Rosa Martinez ve Maria de Corral eş küratörlüğünde gerçekleşen 51. edisyona dahil edilmişti.

    Berksoy’un resimlerinde bir sembol olarak karşımıza çıkan “kader çizgisi”, otoportre ve portreleri başta olmak üzere çoğu yapıtında izlenir. Bu çizgi, tuval yüzeyini enlemesine bölen, genel olarak baş ve gövdeyi ayıran, kalın ve siyah bir kontur olarak ezeli ve ebedi bir zaman-mekana işaret eder. Sanatçının, “Annem Ressam Fatma Saime”, “Annesine Göbeğinden Bağlı Çocuk” (1966), “Gülen Otoportre”, “Gören Otoportre” (1969), “Duran Otoportre” (1968) ya da 1972 tarihli “Bozulamayan Kader Çizgisi”, “Ümit”, “Cendereye Vurulmuş Kadın”, “Doğum-Annem”, “Keder Otoportre” gibi yapıtlarında ortaya çıkan kader çizgisi, umut ve yitim, yaşam ve ölüm, yeraltı ve yerüstü, geçmiş ve geleceğin biçimsel ifadesidir. Kader çizgisinin baskın bir ifade ile ortaya çıktığı resimlerinde daha fazla annesi izlenir sanatçının. Çünkü, Berksoy’un hayatındaki en önemli figür olan annesi Fatma Saime Hanım’ı henüz sekiz yaşındayken kaybetmesi, onun hayata bakış açısının şekillenmesi ötesinde hayatta kalabilmek için sanata tutunmasında belirleyici olmuştur. Annesini merkezine aldığı sayısız resimlerinden “Annem Ud Çalarken” (1958), “Annesi Tarafından Kötülükten Korunan Kız” (1970), “Korku” (1971), “Annem ve Ben”de (1974) izlendiği gibi Fatma Saime Hanım, Berksoy’un resimlerinde güzelliğin, zerafetin, şefkatin, yaşamın ve ölümün bir sembolüdür. Annesinin çok sevdiği renk olan eflatunu onun başının etrafında bir hare olarak resimleyen sanatçıya göre ölüm, yaşam ile iç içe ve ayrılmaz bir kavramdır ve annesi başta olmak üzere sevdiği insanların ruhunu hep yanında hissederek resimlerinde yaşatır.

    Semiha Berksoy, Annem Ressam Fatma Saime, 1972, duralit üzerine yağlı boya, 93 x 65 cm. Sanatçı varislerinin ve Galerist’in izniyle.

    SEMİHA BERKSOY HAKKINDA

    Semiha Berksoy (1910-2004) doğuştan gelen sanat aşkıyla ve yeteneğiyle Cumhuriyet kuşağının en önemli temsilcilerinden ve Türkiye’nin uluslararası alanda tanınmış ilk sanatçılarından biridir. 19 yaşında Güzel Sanatlar Akademisi, Namık Ismail Atölyesi ve Hakkı Toygar Seramik Atölyesi’ne kabul edilir. Ertesi yıl ise Muhsin Ertuğrul tarafından açılan Darülbedayi Tiyatro Okulu sınavını kazanır.

    Sanata çok yönlü yaklaşımıyla gerçek bir öncü olan Berksoy; ilk sesli Türk filminde ve ilk Türk operasında, yurtiçi ve yurtdışında sayısız önemli temsilde sahne alır. Berlin Yüksek Müzik Akademisi’ni birincilikle bitiren sanatçı ‘Birinci Sınıf Opera Sanatçısı’, ‘Başartist (Primadonna)’ ve ‘Devlet Sanatçısı’ ünvanlarına layık görülür. Yaşamını sanata adayan ve görsel sanatlarla her zaman yakından ilgilenen Berksoy, İstanbul Bienali, 1997; Manifesta II, 1998; Venedik Bienali, 2005; Sharjah Bienali ve La Lune Du Voyage Réel aux Voyages Imaginaires (Grand Palais), 2019; Lyon Bienali, 2022 ve Venedik Bienali, 2024 gibi önemli uluslarası sergilerde eserleriyle yer alır. 2000 yılında ise 90 yaşında New York Lincoln Center’da yönetmen Robert Wilson’un ‘The Days Before’ adlı oyununda Wagner’in ‘Aşk Ölümü’ aryasını söyler.

    Semiha Berksoy tutkularını, aşklarını ve acılarını, çizgisel, ironik ve yalın bir dille resimlerine aktarırken, yaşam, ölüm ve zamanın sınırlarının aşıldığı yeni bir boyut yaratır. Kendi yaşantısını üretiminin merkezine alan Berksoy, yaşamını ve sanatını birbirinden ayırmaz; resimleri cesur, coşkulu, disiplinli, özgün kişiliğinin yanı sıra bütüncül sanat eğitimi, deneyimi ve anlayışının da birer uzantısıdır.

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Emin Mete Erdoğan’dan Güç, Zaman ve Çöküş Üzerine Bir Alegori: “Benim Adım Ozymandias, Kralların Kralı”

    23 Mayıs 2025

    Brad Pitt’in Sanata Yolculuğu: Koleksiyonerlikten Heykeltıraşlığa

    22 Mayıs 2025

    “Hatırlama Biçimleri” sergisi Elgiz Müzesi’nde açıldı!

    21 Mayıs 2025

    Comments are closed.

    SOSYAL MEDYADA ARTKOLİK
    • Facebook'ta Takip Et
    • Twitter'da Takip Et
    • Instagram'da Takip Et
    KÖŞE YAZILARI

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    Sanat ile bilim arasında nasıl bir ilişki var? Bilim ile sanat birbirini nasıl etkiliyor veya…

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    Nazlı Keçili: Birleşik Krallık kraliçeleri sergide buluştu

    ATOLYE ve SEMİNERLERİMİZ
    Atölye ve Seminer

    Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme

    Seminer: Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme Danışman: Buket Şakarcan Tarih: 23-30 Mayıs Süre: 2…

    Osmanlı’da İki Mimarın İzinden: D’Aronco & Vallaury

    Sanat Tarihi’nin En Büyük Aşkları ve Eserler Yansıması

    Artkolik & BAUSEM işbirliği ile Sanat, Kültür Yönetimi ve Kurumlar Modülü Başlıyor !

    Sömestir’da, Superkids sponsorluğunda gerçekleşecek çocuk atölyeleri ile Taviloğlu Koleksiyonu minik ziyaretçileriyle buluşuyor. 

    ARTKOLİK KİMDİR?
    ARTKOLİK KİMDİR?

    Artkolik

    Artkolik, kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, 2012 yılında Nazlı Keçili tarafından kurulmuştur. Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik, dijital ve yazılı medya üzerinden, sanatın her dalında dolaşmayı hedeflemektedir.

    BİZİ TAKİP EDİN!

    Facebook X (Twitter) Instagram
    POPÜLER HABERLER

    Emin Mete Erdoğan’dan Güç, Zaman ve Çöküş Üzerine Bir Alegori: “Benim Adım Ozymandias, Kralların Kralı”

    Brad Pitt’in Sanata Yolculuğu: Koleksiyonerlikten Heykeltıraşlığa

    “Hatırlama Biçimleri” sergisi Elgiz Müzesi’nde açıldı!

    BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
    Haftalık sanat bültenlerimizin size de ulaşması için
    e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.
    Copyright © 2025. Artkolik - Tüm hakları saklıdır
    • Hakkımızda
    • Site Haritası
    • İletişim

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.