İki yıl önce çıkan yangında büyük bir kısmı yanan tarihi Vaniköy Camii, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. Kalyon Vakfı’nın ‘Şehre Vefa’ misyonu ile restorasyonunu üstlendiği Vaniköy Camii, kapılarını açmak için gün sayıyor. Özenle yürütülen restorasyonu aslına en uygun şekilde yapmak için büyük gayret gösterdiklerini kaydeden Kalyon Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, “Çam keresteleri Dursunbey’den, meşe keresteleri Yenice’den, mermerleri Marmara Adası’ndan getirterek özgün malzemeler ile şu ana kadar restorasyonunun yüzde 90’lık kısmını tamamladık” dedi.
Kalyon Vakfı’nın, Boğaz’ın incisi olarak nitelendirilen yalı camilerinden 358 yıllık Vaniköy Camii’nde, 18 ay önce başlattığı restorasyon çalışmalarında sona gelindi. İki yıl önce yaşanan yangında büyük bir kısmı yanan tarihi caminin restorasyonunun yüzde 90’ı tamamlandı. Küllerinden yeniden doğmak için gün sayan Vaniköy Camii, yapılan titiz çalışmalar sonucu aslına uygun olarak ihya edildi.
Kalyon Vakfı ile İstanbul Vakıflar 2’nci Bölge Müdürlüğü ve Mehmed Vanî Vakfı arasında imzalanan “Restorasyon Protokolü” kapsamında yenileme çalışmalarında sona yaklaşılan Vaniköy Camii’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kalyon Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, “Kalyon Holding olarak, gelecek nesillere iyilik ve güzellik katmayı, “vefa”lı olmanın kıymetini göstermeyi hedefliyoruz” dedi. Toplumsal sorumluluk yaklaşımıyla Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkarak, ülkemize duyduğumuz insanî ve vicdanî bağlılıkla, hikâyesi yüz yıllara uzanan şehirlere vefa projeleri hayata geçirdiklerini vurgulayan Kalyoncu, “İstanbul’un ve Boğaziçi’nin yüzyıllarına tanıklık etmiş olan, restorasyonunu gönüllü olarak üstlendiğimiz Vaniköy Camii’ni tekrar kullanıma açmak için gün sayıyoruz. 18 ay gece gündüz, büyük bir özveri ve titizlikle çalışılan Vaniköy Camii, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor” diye konuştu.
Özenle yürütülen restorasyon çalışmalarını aslına en uygun şekilde yapmak için büyük gayret gösterdiklerini kaydeden Kalyoncu, çam keresteleri Dursunbey’den, meşe keresteleri Yenice’den, mermerleri Marmara Adası’ndan getirterek özgün malzemeler ile şu ana kadar restorasyonun yüzde 90’lık kısmını tamamladık. Bu kadar ince çalışmasaydık, daha erken tamamlayabilirdik. Ancak bizim hedefimiz erken bitirmekten ziyade aslına en uygun haliyle, orijinal yapıya ulaşmaktı. Restorasyonun geri kalanını da dört haftada tamamlamayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı. Vaniköy Camii’nde yer alan Hünkâr Kasrı’nın zemin katının kütüphane olarak kullanıma sunulacağını anlatan Kalyoncu, “Burada yaklaşık bin 600 eser bulunuyor. Özenle yapılan seçimler ile oluşturulan kütüphanemiz, camiyi ziyaret eden herkesin kullanımına açık olacak. Vaniköy Camii, bir ibadethane olmanın ötesinde yıllarca bir sosyalleşme mekânı görevi de görmüş. Hazırladığımız kütüphane ile bu özelliğini de yeniden kazandırmış olacağız” ifadelerini kullandı.
Caminin yanan ahşap kısımları Hünkâr Kasrı’nda sergilenecek.
Yangın enkazından çıkan tahrip olmuş parçaları olabildiğince kullanmaya çalıştıklarını anlatan Nar, “Hünkâr Kasrı’nda yanan ahşap kısımların bir bölümünü, statik anlamdaki desteği de sağlayarak sergilemeyi düşünüyoruz. Bu çalışmayla restorasyonla ayağa kaldırılan caminin, 2020 Kasım ayında çıkan yangının acı hatırasını ziyaretçilerine tekrar hatırlatmış olacağız”