Close Menu
Artkolik
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Cuma, Temmuz 11
    • İletişim
    Instagram Facebook X (Twitter)
    Artkolik
    • Ana Menü
    • Sanat Haberleri
      • Haber
      • Sergiler
      • Tiyatro
      • Sinema
      • Röportajlar
      • Etkinlik
      • Moda
    • Köşe Yazıları
      • Nail Keçili
      • Nazlı Keçili, Şamdan Plus Özel
    • Proust Serisi
    • BAUSEM Sertifika Programı
    • Atölye ve Seminerler
    • Kültür Gezileri
    • Artkolik Kimdir?
      • Basında Artkolik
    Artkolik
    BuradasınızAna Sayfa»Köşe Yazıları»Nail Keçili:”Elinde Silah Oldu mu?”
    Köşe Yazıları

    Nail Keçili:”Elinde Silah Oldu mu?”

    ArtkolikBy Artkolik5 Ağustos 2020Yorum yapılmamışOkuma Süresi 4 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Bana iblisler takımının ahlaksızlık yaptığı, iftiralar attığı ve hapishaneye kadar soktuğu günleri neticesinde tahliye olduğum gün ilk yaptığım iş ne kadar ruhsatlı silahım varsa veya büyüklerden kalma hatıra silahlar varsa hepsini topladım gittim emniyet müdürlüğüne bütün silahlarımı teslim ettim. Hepsini teslim ettim. Şöyle bir sebeple teslim ettim. Silah taşıyorsanız ve herhangi bir konuda kendinizi tutamaz, sinirli bir adamsanız. Silahı çektiğiniz an mutlaka karşınızdakine ateş etmeniz gerekmektedir. Aksi halde belki onun da silahı vardır, o çekip ateş ederse siz saçma sapan bir silah yüzünden ölüp gidersiniz veya onu öldürüp senelerce içeride sürünürsünüz. Dolayısıyla bu anlayışım haksız yere hapishanede bulunmanın getirdiği psikolojik rezillikle silahlarımı götürdüm devlete hediye ettim. Ve bugün bu konuda ne kadar doğru yaptığımı görüyorum. Büyüklerimiz çok büyüklerimiz yani bize örnek olması gereken insanların, elinde kocaman silahlarla fotoğraf çektirip, dua etmelerini ne kadar hazmedeceğimizi ya da ne kadar anlayışla karşılayacağımızı tartışmak dahi istemiyorum. İnsanların içi bu konuda son derece rahatsız ama dışa vurmuyorlar. Çünkü artık öyle bir dönem yaşanmakta ki KOR KU YO RUZ. Çok acı dimi çok acı yaa.. Ne yapalım ki böyle bir dönemi bizim jenerasyon ölmeden evvel yaşıyoruz. 

    60 senesindeki darbeyi hatırlıyorum, eylül fırtınası ve gayrimüslimlere saldırı dönemini gayet iyi hatırlıyorum, 12 Eylül darbeyi hatırlıyorum, Kıbrıs Savaşı’nı hatırlıyorum, ülkenin ekonomik krizlere girdiği dönemleri hatırlıyorum, hatırlıyorum da hatırlıyorum… En sonunda da 15 Temmuz darbe gayretinin fosladığı geceyi de gayet iyi hatırlıyorum. Marmaris’teydim. Bir arkadaşımla evimde çay içerken birden bire bu haberleri aldık. Tepemizden helikopterler uçmaya başladı. Korkunç bir ambiyans içerisinde atladık gittik hadisenin cereyan ettiği yere. Polis, asker hepsi karışmış birbirlerine ateş ediyorlardır. İnanılır gibi değil inanılır gibi değil… O kadar ilginç bir manzaraya şahit olduk ki polis elindeki sadece tabancalarla çünkü başka kuvvetli silahları yoktu hepsi zamanında alınıp doğuya gönderilmişti. Ellerindeki tabancalarla helikoptere ateş ediyorlar, o kadar sık ateş ettiler ki inanılır gibi değil helikopter düşme hamlesi yaparak aşağıya doğru uçarak bizim ‘’gitti gitti gitti’’ diye bağırmamıza sebebiyet teşkil ederken son dakika bir hava cereyanı sebebiyle kafayı yukarı kaldırdı ve alçak uçuşla nereye gitti bilmiyorum, terk etti orayı, kaçtı ve içindeki asileri orada bırakarak kaçtı. Ondan sonra o asiler günler sonra lağım çukurlarında gerçek komando, gerçek polis, gerçek askerler tarafından yakalanarak gerekli yerlere gönderildiler. Biz de onları basından takip ettik. 

    Bu polislerin operasyonu sırasında 2 can verdik. Bir Marmaris Emniyet kuvvetlerinden kardeşimizi bir de zannederim Cumhurbaşkanının koruma ordusundan arkadaşlarımızı şehit ettik. Ne yazık ki, üzüldük, gazilerimiz oldu. Bu operasyonu yürüten çok başarılı eskiden de o tarihte Marmaris Emniyet Müdürü olan daha sonra Bodrum Emniyet Müdürlüğü yapmış daha evvel de Fethiye’de Emniyet Amirliği yapmış arkadaşımız birinci derecede emniyet müdürlüğüne hak kazandı. Dedik ki herhalde arkadaşımız bu kadar başarı gösterdiğine göre Muğla’ya Emniyet Müdürü olur. Beklerken Muğla’ya doğudan bir beyefendi teşrif etti. Bizim arkadaşta güvendiğimiz, saydığımız, sevdiğimiz arkadaşımız müfettiş olarak aşağı göreve çekildi. Anlaşılır gibi değil anti parantez söylemeden geçemeyeceğim. 

    Neticede ifade etmek istediğim bu acı ve tatsız hadiselerin en büyük unsuru ve onların doğuşunda insanların hedeflerindeki yeri gasp etmekte, ele geçirmekte kullanılan silahlar öyle bir hal aldı ki bizim maalesef muhteşem anıtımızın camiye çevrilmesi sırasında da din büyüğümüzün elinde kılıcıyla fotoğraf çektirmesi o derece rahatsız edici ve üzücü bir hadise olarak benimle birlikte mezara girip inşallah tüm toplumca unutulacaktır.

    Bayramı da geri de bırakmışken aklımızda kalan bacağından bir greyder vince asılmış tepinmekte olan sığır. Onu gördüğünüz an ne kadar bu işlere aklınız takılıyor ve üzülüyorsanız, o sığırı o şekilde kesmeye götüren zata da aynı üzüntü ve düşüncelerle seyrettiğimizi belirtmek istiyorum. Bu olayın sosyal medyada yayınlandığını görmek içimizi kıvırta kıvırta acımasına sebep oldu. Bunun için de gereğinin yapılacağını ümit ediyorum.

    Allah’ım bu memlekete ve bu millete sabır isyan eyle. Ve aydınlığa ve çağdaş bir geleceği bu ülke için nasip eyle. Geri gitmeyelim ileri gidelim.

    İyi haftalar

    M.Nail KEÇİLİ

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    18 Temmuz 2023

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    16 Temmuz 2023

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    15 Temmuz 2023

    Comments are closed.

    SOSYAL MEDYADA ARTKOLİK
    • Facebook'ta Takip Et
    • Twitter'da Takip Et
    • Instagram'da Takip Et
    KÖŞE YAZILARI

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    Sanat ile bilim arasında nasıl bir ilişki var? Bilim ile sanat birbirini nasıl etkiliyor veya…

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    Nazlı Keçili: Birleşik Krallık kraliçeleri sergide buluştu

    ATOLYE ve SEMİNERLERİMİZ
    Atölye ve Seminer

    Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme

    Seminer: Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme Danışman: Buket Şakarcan Tarih: 23-30 Mayıs Süre: 2…

    Osmanlı’da İki Mimarın İzinden: D’Aronco & Vallaury

    Sanat Tarihi’nin En Büyük Aşkları ve Eserler Yansıması

    Artkolik & BAUSEM işbirliği ile Sanat, Kültür Yönetimi ve Kurumlar Modülü Başlıyor !

    Sömestir’da, Superkids sponsorluğunda gerçekleşecek çocuk atölyeleri ile Taviloğlu Koleksiyonu minik ziyaretçileriyle buluşuyor. 

    ARTKOLİK KİMDİR?
    ARTKOLİK KİMDİR?

    Artkolik

    Artkolik, kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, 2012 yılında Nazlı Keçili tarafından kurulmuştur. Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik, dijital ve yazılı medya üzerinden, sanatın her dalında dolaşmayı hedeflemektedir.

    BİZİ TAKİP EDİN!

    Facebook X (Twitter) Instagram
    POPÜLER HABERLER

    Jane Birkin’in İlk Hermès Çantası Sotheby’s Müzayedesinde 10 Milyon Dolara Satıldı!

    32. İstanbul Caz Festivali Başladı!

    Antalya Arkeoloji Müzesi’ne Yıkım ve Yeniden İnşa Planı

    BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
    Haftalık sanat bültenlerimizin size de ulaşması için
    e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.
    Copyright © 2025. Artkolik - Tüm hakları saklıdır
    • Hakkımızda
    • Site Haritası
    • İletişim

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.