Close Menu
Artkolik
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Cuma, Haziran 20
    • İletişim
    Instagram Facebook X (Twitter)
    Artkolik
    • Ana Menü
    • Sanat Haberleri
      • Haber
      • Sergiler
      • Tiyatro
      • Sinema
      • Röportajlar
      • Etkinlik
      • Moda
    • Köşe Yazıları
      • Nail Keçili
      • Nazlı Keçili, Şamdan Plus Özel
    • Proust Serisi
    • BAUSEM Sertifika Programı
    • Atölye ve Seminerler
    • Kültür Gezileri
    • Artkolik Kimdir?
      • Basında Artkolik
    Artkolik
    BuradasınızAna Sayfa»Köşe Yazıları»Nail Keçili:”Sanat Değeri Yoksa”
    Köşe Yazıları

    Nail Keçili:”Sanat Değeri Yoksa”

    ArtkolikBy Artkolik10 Haziran 2020Yorum yapılmamışOkuma Süresi 3 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    İki tür değer biliyorum; bunlardan biri sanat değeri ikincisi tabiatın değeri. Bu değerlere ilaveten yeni yeni anlamaya başladığım, kafamı çalıştırdığım bir de insanların değeri var. Oldu mu 3 değer? Oldu. En önemlisi hangisi sizin için? Tabi ki tabiatın değeri. Fakat tabiatın değerinin olmasını sağlayabilecek de yine insan değeri. İnsan varsa, insan tabiatın değerini biliyorsa, o tabiatın değeri oluşur, değeri olur. 

    Geçenlerde bir üstat ilginç bir şey söyledi bana. Akşamları hava karardıktan sonra bahçelerdeki, etraftaki, iş yerlerindeki ağaçları aydınlatan ve böylelikle onların hoş gözüktüğünü zanneden insanlar çok büyük bir haksızlık yapmaktadırlar. Çünkü bilmelidirler ki ağaçların da gece uykuları vardır. Onlarda gece olunca uyumak isterler ve o yakılan ışıklar onların uykularına mani olur. Aynı şey çiçekler için de geçerlidir. Tabiatın her uzvu ve her şeyi için geçerlidir. Dolayısıyla bütün bunları sağlayan insanlar olduğuna göre insan değerinin ne kadar üst seviyede olduğunu kabul etmek gerekir. 

    Dünyada büyük bir gelişim yaşamaktayız. Bu gelişim içerisinde eskiden olan tabiata, tarıma, hayvancılığa, yaşama itibarı olan ve bunun için emek sarf eden insanların, bugün maalesef bu anlayış içinde olmadıklarını hayretle seyretmekteyim. 

    Bir misal okudum biraz evvel ilginçti. Maskeyle ilgili, maske takılmaması ve maske takmayan insanlarla ilgili. Korkunç bir virüs dünyayı kapladı, milyonlarca insan öldü veya sorunlu kaldı, dünyada ekonomiler çöktü, bu sebepten dolayı insanların gelirleri azaldı ve dolayısıyla yaşam standartları fena halde düştü. Bütün bunları görmemezlikten gelen insanlar bir maske takmaktan dahi sarfınazarlar. Hayret edilecek bir şey. O maskenin hala ne işe yaradığını bilmeyen insanların, devletlerin, idarecilerin maske takın demelerinin sebebini hala anlamamış olan insanların bana sorarsanız bu dünyada fazla yeri yok. Ama bu anlayışın içinde olması lazım gelen idarecilerde dönüp dolaşıyorlar sanki 65 yaşın üstündekilerin hayatını korumak içinmiş gibi tavır sergiliyorlar. Ve bu insanların sokağa çıkmalarını, hür yaşamalarını, hürriyetlerini kısıtlamak ve onlara mani olmayı sanki bir keyif haline getirdiler. Her şey serbestleşti dünyada. Dükkanlar açıldı, hayat sanki normalleşti, sokaklar insanlarla dolu, gece kulüpleri, lokantalar açıldı. Mesafeli oturmaları gerekiyorken o şekilde oturmayan insanların fotoğraflarını görüyoruz ve hayretler içinde izliyoruz. Kapalı alışveriş merkezlerine gün içinde birçok insan eskisi gibi girip çıkıyorlar ve mesafe yok. İnanılmaz bir anlayış içerisinde bu kişiler eve gittikleri zaman bütün gün sokağa çıkması yasaklanmış 65 yaş üstündeki asıl itibar edilmesi gereken insanlara eğer kapmışlarsa o pis virüsü getiriyorlar. Dolayısıyla zaten yakını da oldukları 65 yaş üstünün hayatlarını kaybetmelerine sebep oluyorlar. Anlaşılır gibi değil, anlaşılır gibi gerçekten değil! Dünyadaki bu değerlerin hepsinin geçmiş dünya değerleriyle büyüklerimizin büyüklerimizin ve büyüklerimizin yaşadıkları dönem değeriyle muhteşem bir farklılık olduğunu görüp, seyrediyoruz. İnanılır gibi değil insan hayatı hiç olmuş !!!

    Haa bir şey hatırlatmak istiyorum. Hani biz gençliğimizde izledik, şimdilerde de çok ileri yıllarda dünya bitmiş, değişik bir hayatı yansıtan enteresan filmler gördük. Gelişmiş dünyadan, dünya battıktan sonraki hayattan, yaşamdan, şehirler yıkılmış, bitmiş ve o şehirlerin içinde hasbelkader yaşamaya devam etmiş insanların savaşları, kavgaları, hatta o elde kalmış arabaları modifiye ederek üstüne silahlar koyarak birbirleriyle olan anlamsız savaşları ve mantıksız yaşamları gördük. Sadece yaşamak için yaşamak için yaşamak için yani gıda bulabilmek için yaptıkları saçma sapan savaşların nelere neden olduklarını düşünselerdi, bizim bugün yaşadıklarımızı ve yapılan hataları onlar da yapmazlardı. Ben inanıyorum ki önümüz bu tarz bir hayata, dünyaya doğru gidecek. Ve ondan sonra bu değişim tekrardan oluşarak, kıymet bilerek, değer bilerek, yaşlı değeri bilerek, çoluk çocuk değeri bilerek, insanlarımıza saygı duyarak farklı bir yeni dünyanın oluşması gerçekleşecek, hiç endişeniz olmasın. Biraz sabırlı olun bunu göreceksiniz.  Bütün temennim ve bütün arzum insanlar birbirlerine kötülük yapmadan, birbirlerine hastalık bulaştırmadan, birbirlerine bıçak çekip, silah çekip vurmamalarını insan gibi yaşamalarını Allah tarafından insanlığa verilen bu büyük nimetlerin, kısmetlerin, değerlerin kıymetini bilmelerini temenni ederim.

    İyi haftalar dilerim.

    M.Nail Keçili

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    18 Temmuz 2023

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    16 Temmuz 2023

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    15 Temmuz 2023

    Comments are closed.

    SOSYAL MEDYADA ARTKOLİK
    • Facebook'ta Takip Et
    • Twitter'da Takip Et
    • Instagram'da Takip Et
    KÖŞE YAZILARI

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    Sanat ile bilim arasında nasıl bir ilişki var? Bilim ile sanat birbirini nasıl etkiliyor veya…

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    Nazlı Keçili: Birleşik Krallık kraliçeleri sergide buluştu

    ATOLYE ve SEMİNERLERİMİZ
    Atölye ve Seminer

    Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme

    Seminer: Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme Danışman: Buket Şakarcan Tarih: 23-30 Mayıs Süre: 2…

    Osmanlı’da İki Mimarın İzinden: D’Aronco & Vallaury

    Sanat Tarihi’nin En Büyük Aşkları ve Eserler Yansıması

    Artkolik & BAUSEM işbirliği ile Sanat, Kültür Yönetimi ve Kurumlar Modülü Başlıyor !

    Sömestir’da, Superkids sponsorluğunda gerçekleşecek çocuk atölyeleri ile Taviloğlu Koleksiyonu minik ziyaretçileriyle buluşuyor. 

    ARTKOLİK KİMDİR?
    ARTKOLİK KİMDİR?

    Artkolik

    Artkolik, kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, 2012 yılında Nazlı Keçili tarafından kurulmuştur. Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik, dijital ve yazılı medya üzerinden, sanatın her dalında dolaşmayı hedeflemektedir.

    BİZİ TAKİP EDİN!

    Facebook X (Twitter) Instagram
    POPÜLER HABERLER

    Hermès’ten New York’ta Sürükleyici Bir Gizem: Mystery at the Groom’s

    Sanat Doğayla Buluşuyor: “Walls Embraced” x-ist İş Birliğiyle, Simurg Inn’de!

    Akdeniz Işığında Sanat: Atina’nın İlham Veren Sanat Müzeleri

    BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
    Haftalık sanat bültenlerimizin size de ulaşması için
    e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.
    Copyright © 2025. Artkolik - Tüm hakları saklıdır
    • Hakkımızda
    • Site Haritası
    • İletişim

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.