Beymen Art Room, resim, kolaj ve heykel olmak üzere üç farklı disiplinden 20 sanatçı ve 200’ü aşkın eserin yer aldığı kürasyonu ile yepyeni perspektiflere, değişime ve gelişime açık dinamik bir sanat platformu.
Röportaj: Derya Kutsal
Keşif, duygusal etkileşim ve artistik dışavurum temalarını odağına alan Illusory Superiority işbirliğinde hazırlanan Beymen Art Room, farklı kültürler, hikayeler ve anlatım biçimleriyle zenginleşen seçkisiyle Beymen.com’un sunduğu benzersiz deneyimlere bir yenisini daha ekliyor. Beymen Art Room’da eserleri bulunan sanatçılardan Murat Tosyalı ile sanatına dair konuştuk.
Öncelikle sizi üretmeye iten, sanatınızı şekillendiren adımları dinlemek isteriz.
Ben üretmek tüketmek diye ayrımlara inanmıyorum. Sanat dünyası çok seviyor farkındayım. Sanatçılar üretim demekle de yetinmiyor hatta. Üretim pratiği filan diyorlar. Çok tuhaf geliyor. Hayatımla yaptıklarım arasında kesintisizlik var. Bir odadan diğerine sürükleniyorum gibi düşünüyorum. Yaşamak üretmek ile iç içe.
Bir röportajınızda eserlerinizde aslolanın içerik ve mesaj olduğunu belirtmişsiniz. (Boğaziçi’nde Çağdaş Sanat Röportajlar Serisi). İletmek istediğiniz mesajlar izleyicilerde karşılığını buluyor mu? Geri dönüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eserin kendisi mesajın kendisi ama şöyle de bir şey var. Bir biberon yapmakla Nesrin Topkapı portresi boyamak çok farklı mesajlara sahip. Araçlar da mesaj o yüzden. Cep telefonu gibi tuval ya da heykel. Benim işlerim kavramsal felsefe ve alıntı dolu işler değil dolayısıyla fazlasıyla seyirci ile ilişki halinde. Nesrin Topkapı bana Türkiye’nin beden politikaları daha doğrusu toplumsal cinsiyet meselelerinin bedene yansıdığı bir kişilik. Seyyal Taner bir isyankar. Futbolcular da öyle ve güreşçiler için de bu böyle. Yani benim konularım izleyicinin da konuları.
Beymen Art Room’da yer alan İçimdeki Hayvanlar Serisi’nin çıkış noktası nedir? Bu serinin bir devamı olacak mı?
Hayvanlar pandemide çıktılar. Bir özgürlük arayışı ve ihtiyacıyla ama tutsaklığı da anlatıyorlar. Önce şirin şimdi baskı altındalar.
Eserlerinizi seri şeklinde mi üretiyorsunuz?
Seri olarak çıkıyor evet tema geliyor organik bir şekilde. Diyorlar ya vücudunuzu dinleyin. O ne isterse yiyin. Bana da temalar öyle geliyor. Boyamak istiyorum. Çizmek istiyorum. O şekil!!!
Genç sanatçılara neler söylemek isterdiniz?
Sanat yapmanın para kazanmakla eşit olmadığını. Sanatın bedeli vardır. Sanat yapmak zordur. Bu yol inişli çıkışlı bir yoldur. Çağdaş sanat nasıl bir şeydir bunu iyi anlasınlar. Ayşegül Sönmez’in “Çağdaş Sanat Var Mı” kitabını okusunlar. Kitaptaki resimler de benden. Tavsiye ederim bu kitabı okusunlar.