Claude Monet (14 Kasım 1840 – 5 Aralık 1926), Fransız empresyonist (İzlenimci) akımının kurucusudur. Claude Oscar Monet olarak da bilinir.
Adolphe ve Louise-Justine Monet’nin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen sanatçı. Monet, Notre-Dame-de-Lorette kilisesinde Oscar-Claude olarak vaftiz edildi. Babası onun aile mesleği olan bakkallığa devam etmesini istiyordu, şarkıcı olan annesi ise Claude’ın sanatçı olmasını istiyordu.
1851 nisanında, Monet Le Havre’da ortaokula başladı. Önceleri 10–12 Fransız frangı’na sattığı karakalem karikatürleriyle çevresinde tanınmaya başladı. İlk çizgi derslerini, Jacques-Louis David’in öğrencisi olan Jacques-Francois Ochard‘dan aldı. Bu dönemde, Eugène Boudin‘le tanıştı. Boudin Monet’e yağlı boya kullanmayı ve açık ortamlarda resim tekniğini öğretti.
Louvre’u ziyaret etmek için Paris’e geldiğinde, pek çok ressamın eski ustaları taklit ettiğine tanık oldu. Monet, bir pencerenin yanına oturup gördüklerini resmetmektense, gereçlerini yanına alıp dışarıda resim yapmayı tercih ediyordu. Paris’te geçirdiği yıllarda pek çok empresyonist ressamla arkadaş olmuştu. Bunlardan biri Edouard Manet’ti.
Haziran 1861’de Monet, yedi yıllık bir sözleşmeyle orduya katıldı, ancak görevinin ikinci yılında teyzesi Madame Lecadre sözleşmesinin feshedilmesini sağladı. Madame Lecadre’in bir koşulu vardı: Monet’nin üniversitede sanat eğitimi almasıydı.
1862’de Paris’te Charles Gleyre‘in öğrencisiyken, üniversitedeki geleneksel resim anlayışı Monet’de hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu dönemde Pierre-Auguste Renoir, Frederic Bazille ve Alfred Sisley ile tanıştı. Birlikte resme yeni yaklaşımlarını paylaştılar, ışığın açık havada yarattığı etkiyi resme parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle aktardılar. Daha sonraları empresyonizm olarak adlandırılmıştı.
Monet’nin tanınmasını sağlayan 1866 tarihli Camille ya da Yeşil Elbiseli Kadın (La Femme à la Robe Verte) adlı eseri, gelecekteki eşi Camille Doncieux‘nun Monet tarafından yapılmış pek çok resminden biriydi. Kısa süre sonra Doncieux hamile kaldı ve ilk çocukları Jean dünyaya geldi. 1868’de Monet, Seine nehrine atlayarak intihar etmeyi denemişti.
Fransa Prusya Savaşı süresince (1870–1871) İngiltere’ye sığınan Monet, John Constable ve Joseph Mallord William Turner‘ın resimleri üzerinde çalıştı. Her ikisi de renk kullanımında Monet’in yenilikçi buluşlarına ilham kaynağı oldular.
1870’de Monet ve Doncieux evlendiler. 1871–1878 yılları arasında Monet, Fransa’ya geri döndü. Önce çocukluğunun geçtiği La Havre kentine gitti. Le Havre’dan bir manzarayı yansıtan İzlenim: Gün doğumu (Impression, soleil levant) tablosunu yaptı. 1874’te ilk empresyonist sergide yer alan bu resim günümüzde Paris’te Musée Marmottan-Monet’dedir. Sanat eleştirmeni Louis Leroy, resmin adından yola çıkarak “izlenimcilik” (empresyonizm) terimini, aşağılamak amacıyla ortaya atmıştır.
1874 yılında Manet, Degas, Renoir, Cezanne, Pissaro, Sisley ile beraber açtıkları sergi başarısız oldu. Ancak Edouard Manet yardımıyla Argueille’de kalmayı sürdürebiliyordu. Bu dönemde resimleri hayatının başka hiçbir döneminde olmadığı kadar koyulaştı, kasvetli bir hal almıştı.
Camille’in ölümünden sonra(1879) yas içindeki Monet, bir daha asla yoksulluk batağına düşmeme kararını vermişti ve en güzel eserlerini yaratmak için çaba harcamaya başladı. 1883-1908 yılları arasında, Akdeniz’i gezip pek çok doğa resmi yapmıştı. Önemli bir resim serisini İtalya Venedik’te yapmıştır. Ayrıca Londra’da iki önemli serisi olan Parlamento ve Charing Cross Köprüsü (Charing Cross Bridge) resimlerini hazırlamıştı.
Yeni eşi ve çocuklarıya beraber mayıs 1883’te Paris’ten 80 km. mesafedeki Giverny’e yerleştiler. Monet, burada bir ev ve bahçe kiraladı. Geri kalan ömrünün büyük kısmını sonradan satın aldığı bu yerde yeşerttiği bahçeyi resmederek geçirdi. İlk önce Ot yığınları serisini yaptı. Farklı yönlerden ve günün farklı saatlerinde ot yığınlarını resmetti. Son olarak da bahçesinin resmettiği Zambaklar serisini hazırladı.
Monet, 1923’te katarakt sebebiyle iki kez ameliyat olmuştur. Katarakt olduğu süreçte yaptığı resimlerin genel olarak kırmızı tonlarda olduğunu genelde görürüz, bu katarakt hastalarının görüş biçiminin karakteristiğidir.
Monet, 5 Aralık 1926’da, 86 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle ölmüş ve Giverny kilisesi mezarlığına gömüldü.