İki özel koleksiyondan seçili on beş eseri bir araya getiren ve zamanla değişen bireyler ile şeklinden işlevine dönüşen nesnelerin iç içe geçen “hayat hikâyesi”ne bakan ”Aslına Sadık Kalınmıştır” SALT Beyoğlu’nda. “Aslına Sadık Kalınmıştır”ın merkezinde, sanat pratiklerinde arkeoloji ve tarihten yararlanan Handan Börüteçene ile Mark Dion’un sunumları yer alıyor. Özel koleksiyondaki eserlerin kamusal mekâna dönüşünün süreçlerine işaret eden sergi, bu ortamda sanat üretimi ve izleyici etkileşiminin ortaya çıkardığı yeni anlamlara göndermede bulunuyor.
Heykel, enstalasyon, fotoğraf ve metinlerinde Türkiye’nin kültür mirasıyla umulmadık bağlantılar kuran Börüteçene’nin sunumu üç işten oluşuyor.Kendime Gömülü Kaldım (1999-2014) fotoğraf serisi, İstanbul’un bilinen en eski kadın şairi, Byzantionlu Moiro etrafında katmanlı bir hikâye üzerinden, Venedik’e uzanan Bizans mirasını takip ediyor. Sanatçının bir yıl boyunca neredeyse her hafta ziyaret ettiği Aya İrini’yle diyalogları 1989 tarihli ”Bütün Denizler İçin” heykel serisinde ifade bulurken ”Armenak Ustanın Marangoz Tezgâhı” (2000) yılların emek ve birikimini büyüteçlerle görünür kılıyor. Dion’un 2011’de SALT Galata’nın açılış sergilerinden ”Geçmişe Hücum: Osmanlı İmparatorluğu’nda Arkeolojinin Öyküsü, 1753-1914” için hazırladığı Dig Culture[Kazı Kültürü] enstalasyonuysa, arkeoloji kazılarını çağrıştıran bir dizi buluntu nesneden meydana geliyor. SALT Beyoğlu’ndaki sunuma, sanatçının iş özelinde çizdiği eskiz ile ilk kurulumun fotoğrafları eşlik ediyor.