Close Menu
Artkolik
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Salı, Mayıs 20
    • İletişim
    Instagram Facebook X (Twitter)
    Artkolik
    • Ana Menü
    • Sanat Haberleri
      • Haber
      • Sergiler
      • Tiyatro
      • Sinema
      • Röportajlar
      • Etkinlik
      • Moda
    • Köşe Yazıları
      • Nail Keçili
      • Nazlı Keçili, Şamdan Plus Özel
    • Proust Serisi
    • BAUSEM Sertifika Programı
    • Atölye ve Seminerler
    • Kültür Gezileri
    • Artkolik Kimdir?
      • Basında Artkolik
    Artkolik
    BuradasınızAna Sayfa»Yazılar»Gökçe Günaydın: “Geçmiş travmaların yankıları Taksim Yaklaşım Tüneli’nde su yüzüne çıkıyor.”
    Yazılar

    Gökçe Günaydın: “Geçmiş travmaların yankıları Taksim Yaklaşım Tüneli’nde su yüzüne çıkıyor.”

    ArtkolikBy Artkolik18 Kasım 2022Yorum yapılmamışOkuma Süresi 4 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Fotoğraf: Sahir Uğur Erer

    17. İstanbul Bienali’nin en etkileyici yerleştirmesi “Kiklop”u görmek için son 2 gün!

    17. İstanbul Bienali bugüne dek izleme fırsatı bulduğum İstanbul bienalleri arasında ilk beşime kesinlikle girmez. Bienalin pandemi sürecinde planlanmış olması ve küratörlerle, sanatçılarla görüşmelerin çevrimiçi yapılmış olması bienal ekibi tarafından her fırsatta vurgulansa da eş zamanlı uluslararası bienallerin de bu süreçte planlandığı gerçeğini görmezden gelemeyiz.

    17. İstanbul Bienali
    Fotoğraf: Sahir Uğur Eren

    Temasının olmaması, kompost kavramının ön plana çıkması ve global sorunları sadece çevre özelinde ele almaktansa kapsayıcı bir yaklaşımla çok farklı problemlere yer vermesi bienali fiziki olarak deneyimlerken kesinlikle kendini hissettiriyor. Bu bienal ciddi bir arşiv projesi olarak izleyiciyle buluşuyor. Yayınlar, araştırmacılar, kolektifler tüm bienal mekanlarına yayılmış durumda. Peki bir bienalin en önemli özelliklerinden biri olan izleyiciyi görsel ve işitsel olarak etkileme kısmı nerede? Beni bu yönde etkileyen bir numaralı iş Taksim Yaklaşım Tüneli’deki “Kiklop”.

    Sanatçı Carlos Casas, Venedik Film Festivali de dahil pek çok uluslararası festivallerde ödüller alan bir film yapımcısı. Çalışmaları Tate Modern ve Centre Pompidou gibi prestijli galerilere seçiliyor.

    Carlos Casas

    Taksim Yaklaşım Tüneli’nde bienal izleyicisiyle buluşturduğu işi “Kiklop” İtalya’daki Uzun Boru Deneyleri Uluslararası İş birliği Merkezi (CICLoPE) adlı bir laboratuvarda üretildi. Bugün türbülans araştırmaları alanında dünyanın önde gelen bilim insanlarını bir araya getirme fikriyle işletilen bu laboratuvar, bir zamanlar Mussolini’nin doğduğu kasabayı modern bir merkez olarak tanıtmayı amaçlayan siyasi projesine ev sahipliği yapıyordu. Predappio sakinlerine iş garantisi verme vaadinin yanı sıra, faşist rejimin sözde gücünün bir simgesi olması amacıyla 1935’te burada bir uçak fabrikası kuruldu. Fakat uçak fabrikası sadece düşük teknolojili uçaklar üretebilmişti. Konumlandığı arazinin faaliyet alanına uygun olmaması ve savaş uçağı üretecek bilimsel mirasa sahip olmamaları nedeniyle proje tam bir fiyaskoya dönüştü.

    Mussolini Dönemi Uçak Fabrikası
    Fotoğraf: Predappio Belediye Arşivi

    Fabrikanın mimari kompleksi de engebeli arazi şartları göz önünde bulundurularak düzensiz bir şekilde konumlandırılmıştı. Fakat mimari kompleks planlanırken faşizmin gücünü gösterme çabalarından da geri kalınmamıştı. Arazide yer alan iki kör pasaj, Mussolini’ye sembolik bir gönderme olan devasa bir “M” harfi oluşturuyordu.

    Girişte Mussolini’ye ithafen “M” harfi
    Fotoğraf: Filippo Venturi

    Bu başarısızlık üssü savaştan sonra önce tavuk, sonra da mantar yetiştirmek için kullanılmasının ardından yıllarca işlevsiz kaldı. Sanayi kompleksinin bombalama durumunda uçak üretimi için inşa edilen tünellerinde 2008’den bu yana aerodinamik türbülansına dair araştırmalar yapılıyor.

    Antik Roma’dan Mussolini’ye atıfla “Duce” (lider), Predappio. Fotoğraf: Filippo Venturi

    Araştırmaya dayalı projelerden projelere koştuğumuz 17. İstanbul Bienali’nde Carlos Casas’ın yaklaşım tünelindeki çalışması “Kiklop” izleyiciyi karanlık bir tünelde geçmiş travmaların mirası ile baş başa bırakıyor. Tünele adım attığınız andan itibaren “ucunda bir ışık var mı?” merakı ve heyecanıyla yürümeye devam ediyor izleyici. Yürürken kapkaranlık ama biraz ileride kırmızı, mavi ışıkları seçiyor gözlerimiz.

    Carlos Casas, Kiklop, Taksim Yaklaşım Tüneli, 17. İstanbul Bienali
    Fotoğraf: Sahir Uğur Erer

    Tünelin girişinde yüksek sese duyarlı olanlar için bir uyarı var. Carlos Casas’ın mekana özgü yerleştirmesinde deneyimlediğimiz bu yüksek ve tekinsiz sesler, ritmik titreşimlerden kitlesel kontrol ve işkence aracı olarak kullanılan ses deneyleri gibi pek çok kaynağa başvurularak oluşturulmuş. Tünelin sonuna doğru yaklaştıkça sesler korkutucu bir hal almaya başlıyor. Nasıl olsa bu bir bienal işi, başımıza bir şey gelmez düşüncesine rağmen tedirginlik hiç bitmiyor.

    Tünel boyunca yürürken zeminin dümdüz olmaması, görüş mesafesinin yetersizliği ve rahatsız edici seslerin giderek yükselmesi bu yerleştirmeyi deneyimlerken bütün duyuları açık tutmayı şart kılıyor. Tüm bu yönleriyle “Kiklop” 17. İstanbul Bienali’nin en unutulmaz işi olarak yerini alıyor hafızamda.

    Bienalin sona ermesine 2 gün kaldı. Eğer hala ziyaret etmediyseniz ve hızlı bir bienal turu yapma niyetiniz varsa Casas’ın bu etkileyici görsel ve ses deneyimini kaçırmamanızı dilerim. 1930’ların travmalarının bıraktığı mirası araştıran bu yerleştirmenin, bizim hali hazırda devam eden ve durmaksızın tetiklenen travmalarımızla da yüzleştiren bir tarafı olduğu şüphesiz.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    VakıfBank Kültür Yayınları “Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar”ı yayımladı

    6 Mart 2024

    “Kırılma Noktası: Hikayenin Sonunu Sen Yaz” Mandarin Oriental, Bodrum Kataloğu

    14 Ağustos 2023

    Salvador Dali ve Gala’nın Tatlı Sert Aşk Hikayesi

    22 Ocak 2023

    Comments are closed.

    SOSYAL MEDYADA ARTKOLİK
    • Facebook'ta Takip Et
    • Twitter'da Takip Et
    • Instagram'da Takip Et
    KÖŞE YAZILARI

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    Sanat ile bilim arasında nasıl bir ilişki var? Bilim ile sanat birbirini nasıl etkiliyor veya…

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    Nazlı Keçili: Birleşik Krallık kraliçeleri sergide buluştu

    ATOLYE ve SEMİNERLERİMİZ
    Atölye ve Seminer

    Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme

    Seminer: Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme Danışman: Buket Şakarcan Tarih: 23-30 Mayıs Süre: 2…

    Osmanlı’da İki Mimarın İzinden: D’Aronco & Vallaury

    Sanat Tarihi’nin En Büyük Aşkları ve Eserler Yansıması

    Artkolik & BAUSEM işbirliği ile Sanat, Kültür Yönetimi ve Kurumlar Modülü Başlıyor !

    Sömestir’da, Superkids sponsorluğunda gerçekleşecek çocuk atölyeleri ile Taviloğlu Koleksiyonu minik ziyaretçileriyle buluşuyor. 

    ARTKOLİK KİMDİR?
    ARTKOLİK KİMDİR?

    Artkolik

    Artkolik, kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, 2012 yılında Nazlı Keçili tarafından kurulmuştur. Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik, dijital ve yazılı medya üzerinden, sanatın her dalında dolaşmayı hedeflemektedir.

    BİZİ TAKİP EDİN!

    Facebook X (Twitter) Instagram
    POPÜLER HABERLER

    Henri Rousseau: Naif Sanat ve Egzotik Hayal Gücü

    CerModern 15. Yılında Büyüleyici Bir Yolculuğa Davet Ediyor: Büyülü İtalya

    Christie’s’de 13,6 Milyon Dolara Satılan Marlene Dumas Tablosu, Yaşayan Kadın Sanatçılar İçin Yeni Bir Rekor Kırdı!

    BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
    Haftalık sanat bültenlerimizin size de ulaşması için
    e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.
    Copyright © 2025. Artkolik - Tüm hakları saklıdır
    • Hakkımızda
    • Site Haritası
    • İletişim

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.