Massimiliano Pelletti’nin heykellerine ilk baktığınızda, antik çağdan kalma klasik eserlerin -kalıntılardan veya su altındaki enkazlardan çıkarılmış- parçalarına benzetebilirsiniz. Yakından baktığınızda ise İtalyan sanatçı Pelletti’nin, beklenmedik materyallerle sıra dışı heykeller yarattığını görebiliyorsunuz.
Arkeolojiye olan ilgisi nedeniyle, Pelletti’nin antik figürlerden esinlendiği heykelleri, kristalleşmiş formlar, kırıklı-gözenekli yapılar ve yalın materyallerden oluşuyor. Rönesans’tan ve klasik eserlerden ilham alan sanatçı, idealize güzellik anlayışının, kendi kusurlu mükemmellikteki çalışmalarıyla, eşsiz bir versiyonunu yaratıyor.
Crystal Venus – 2017 |
Fallen Dioniso – 2017 |
Heykeltıraşlığı büyükbabasından miras alan Massimiliano Pelletti, İtalya, Pietrasanta’daki stüdyosunda beyaz oniks, kuvars, mavi sodalit ve yeşil malakit gibi alışılmadık ve egzotik mineralleri, mermer, bronz ve taş gibi daha klasik malzemelerle bir araya getiriyor.
Klasisizmde olduğu gibi, Pelletti de eserlerini yaratırken kendi estetik ve sembolik kriterlerini belirliyor. Her metaryalin kendi içeriğini getirdiğini belirten sanatçı, her heykeli için kullanacağı malzemeyi özenle seçiyor. Heykellerin yapımı ise bazen aylar, bazen de yıllar sürebiliyor. Klasik dönem figürlerinin mükemmellik anlayışı ile kendi kullandığı malzemelerin deformasyonlarını ince uğraşlarla bir araya getiren Pelletti, sonunda “kusursuz bir kusurluluk” yaratıyor.
Perseus – 2016 |
Atena – 2016 |
Fallen Dioniso – 2017 |
Impossible Love – 2017 |
Broken Blue – 2017 |
Crystal Dea – 2017 |