Close Menu
Artkolik
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Pazartesi, Haziran 16
    • İletişim
    Instagram Facebook X (Twitter)
    Artkolik
    • Ana Menü
    • Sanat Haberleri
      • Haber
      • Sergiler
      • Tiyatro
      • Sinema
      • Röportajlar
      • Etkinlik
      • Moda
    • Köşe Yazıları
      • Nail Keçili
      • Nazlı Keçili, Şamdan Plus Özel
    • Proust Serisi
    • BAUSEM Sertifika Programı
    • Atölye ve Seminerler
    • Kültür Gezileri
    • Artkolik Kimdir?
      • Basında Artkolik
    Artkolik
    BuradasınızAna Sayfa»Yazılar»Sanat ve Rüya Üzerine
    Yazılar

    Sanat ve Rüya Üzerine

    ArtkolikBy Artkolik24 Nisan 2016Updated:24 Aralık 2018Yorum yapılmamışOkuma Süresi 3 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Sanat-ve-Rüya-Üzerine

    “Resim Sanatı Tarihi”nin en hayalperest dönemi, hiç kuşkusuz sürrealistler ile yaşanan dönem olmuştur. Sürrealist sanatçılar gerçek ile gerçeküstü arasında bir köpür görevi üstlendiklerini düşünüyorlardı. XIX. yüzyılda, sanatın genel yolu olan “Akılcılık”, bu dönemde yerini “Gerçeküstücülük”e bırakmıştır. Aklın, ahlakın ve estetik kaygının engeli olmadan, bilinçaltındakini dışavurmayı amaçladılar.

    Sanatçılar rüyalarından esin bularak, rüya ile gerçek arasındaki farkın ortadan kalktığı, bilincin sansürden kurtulmuş özgür ve ilginç eserler üretmişlerdir bu dönemde. Nasıl ve ne sebeple ortaya çıkmıştır bu akım? Avrupa’da, I. Dünya savaşı sonrasında yaşanan yıkım, toplumlar üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Sanatçılar, bu dönemde gerçekliği, Freud’un psikanaliz yönteminden yola çıkarak bilinçaltında aramışlar, eserlerine kaynak olarak rüyaları kabul etmişlerdir. Freud, bilinçaltındaki düşüncelerimizin, rüyalar yoluyla kendilerini bilinç düzeyine çıkartmaya çalıştığını düşünüyordu. Ona göre bilinçaltının altın anahtarıydı rüyalar. Paris’te o dönemde, Andre Breton’un çevresinde bir grup sanatçı bunu tartışıyorlardı. Hatta, saat kurup uyanıyorlar, rüyalarını not edip tekrar uyuyorlardı. Sanat eserlerinde bunları en iyi şekilde yansıtmak için birbirleriyle yarışıyorlardı adeta…

    “Gerçeküstücülük ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkartmak için başvurulan, içinden geldiği gibi yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın, rüyada olduğu gibi, her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında düşüncenin yazılışıdır.” – Andre Breton

    Sürrealizmle, neredeyse özdeşleşen Salvador Dali, düşlerinden esinlenerek yaptığı resimlerinde eriyip akan saatler, boşlukta uçan eşyalar ile resim sanatına yepyeni bir bakış açısı getirmiştir. Sanatçı, Man Ray, Cecil Beaton gibi fotoğraf sanatçıları, Elsa Schiaparelli ve Christian Dior gibi moda tasarımcılarıylada birlikte çalışmıştır. Sürrealistlerin, geçmişden, kendi dönemlerinin çok üzerinde eserler üretmiş olan bir takım sanatçılardan ilham aldıklarını biliyoruz. Bunlardan en önemlileri, 15.yüzyılda yaşamış olan Hollandalı ressam Hieronymus Bosch ve onun takipçisi ünlü ressam Pieter Brueghel’dir. Özellikle Bosch hakkında, bugün elimizde çok az bilgi olmasına rağmen, fantastik ögeler ile dolu eserleri son derece ilginçtir. Ancak bu resimler, sürrealistlerden farklı olarak, daha çok dini amaçlı olup sürrealizmde ise daha çok kişisel konuları içermektedir.

    Rüyalar ve hayallerle, dünyamıza yeni ufuklar açan bu dönem sanatçıları arasında, Belçikalı ressam Rene Magritte’in önemi ise bir başkadır. “Düş ürünü” temalar işlediği resimleri, son derece ilginç olan sanatçı, Sambre Nehri’ne atlayarak intahar eden annesinin sudan çıkarılışına şahit olmuş ve bu durum, özellikle 1927-1928 yıllarında çizdiği ünlü, “Les Amants” serisine ilham kaynağı olmuştur. “Aşıklar” olarak bilinen bu eserlerinde, kadın ve erkeğin yüzleri beyaz bir örtü ile kapalı olarak verilmiştir. Bir yoruma göre, aşkın insanın gözünü nasıl kör ettiğini simgelemektedir bu beyaz örtü. Eserlerinde simgesel bir dünya yaratarak, izleyicisini en fazla şaşırtan sanatçıdır Magritte.

    Paul McCartney’inde en hayran olduğu sanatçının eserleri, populer kültürde, pek çok rock albümünün kapaklarını süsleyerek yerini almıştır. “Golconde” adlı eserinde, altıgenlerle konumlandırılan, gökyüzünden yere inen yağmur damlacıkları şeklinde tek tip giysili, melon şapkalı adamlar son derece ilginç bir kompozisyondan oluşmaktadır. “The son Of Man” diğer ünlü eseridir. Düş perdelerini aralayarak bizi davet ettiği bu eserlerinde sanatçı, saklanmış olanı görme eğilimimizi vurgulamaktadır adeta. Sanatçıyı anlamak, anlamlandırmak yerine sadece seyrederek hayal dünyasına girmek gerekir.

    Rüyalardan yola çıkarak bilinçaltındaki gizemi arayan sanatçıların bu muhteşem yapıtları içerisinde kaybolmak, hayal dünyamızı genişletmek çok büyük bir başarı öyküsüdür.

    Yazar: Buket ŞAKARCAN

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    VakıfBank Kültür Yayınları “Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar”ı yayımladı

    6 Mart 2024

    “Kırılma Noktası: Hikayenin Sonunu Sen Yaz” Mandarin Oriental, Bodrum Kataloğu

    14 Ağustos 2023

    Salvador Dali ve Gala’nın Tatlı Sert Aşk Hikayesi

    22 Ocak 2023

    Comments are closed.

    SOSYAL MEDYADA ARTKOLİK
    • Facebook'ta Takip Et
    • Twitter'da Takip Et
    • Instagram'da Takip Et
    KÖŞE YAZILARI

    Nazlı Keçili: Sanat ile bilim ilişkisi

    Sanat ile bilim arasında nasıl bir ilişki var? Bilim ile sanat birbirini nasıl etkiliyor veya…

    Nazlı Keçili: Çinli muhalif sanatçıların eserlerine sansür!

    Nazlı Keçili: New York’ta çok özel bir sergi

    Nazlı Keçili: Birleşik Krallık kraliçeleri sergide buluştu

    ATOLYE ve SEMİNERLERİMİZ
    Atölye ve Seminer

    Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme

    Seminer: Sanat Tarihinde Yeniden Doğuş: Umut ve Çiçeklenme Danışman: Buket Şakarcan Tarih: 23-30 Mayıs Süre: 2…

    Osmanlı’da İki Mimarın İzinden: D’Aronco & Vallaury

    Sanat Tarihi’nin En Büyük Aşkları ve Eserler Yansıması

    Artkolik & BAUSEM işbirliği ile Sanat, Kültür Yönetimi ve Kurumlar Modülü Başlıyor !

    Sömestir’da, Superkids sponsorluğunda gerçekleşecek çocuk atölyeleri ile Taviloğlu Koleksiyonu minik ziyaretçileriyle buluşuyor. 

    ARTKOLİK KİMDİR?
    ARTKOLİK KİMDİR?

    Artkolik

    Artkolik, kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, 2012 yılında Nazlı Keçili tarafından kurulmuştur. Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik, dijital ve yazılı medya üzerinden, sanatın her dalında dolaşmayı hedeflemektedir.

    BİZİ TAKİP EDİN!

    Facebook X (Twitter) Instagram
    POPÜLER HABERLER

    Yiğit Yazıcı’dan Çocukluğa Şiirsel Bir Yolculuk: “İlhamım Bir Çocuktu” Sergisi Umay Art Hub’da!

    Seçkin Pirim, “Zamanlı Zamansız” Heykelleriyle Baksı Müzesi’nde!

    Côte d’Azur’da Sanatın İzinde: Fransız Rivierası’nın En İlham Verici Müzeleri

    BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
    Haftalık sanat bültenlerimizin size de ulaşması için
    e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.
    Copyright © 2025. Artkolik - Tüm hakları saklıdır
    • Hakkımızda
    • Site Haritası
    • İletişim

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.